“10 Kasım’da öldü ama son Kasım’a kadar yaşayacak” bir paylaşım gördüm manasında sosyal medyada. Evet, katılıyorum! Atatürk kendisini anlayanlar ile yaşayacak, anlamayanlar ise düşman yalanlarına kanacak. Anlayanlar ile anlamayanlar arasındaki ezeli kavgada Atatürk de bir konu olacak. Anlamayanlar ya da anlaşılmasını istemeyenler daha nice yalanlar uyduracak, iftiralar atacak. İşin aslını aramadan, sorgulamadan, düşünmeden kananlar ise kandıkları yalanları yayacak.
*
Yine de doğrular, yalanlardan yavaş olsa da zamanında menzile ulaşacak. Çünkü basiret ve feraset sahibi insanlar yalandan yana değil, her zaman olduğu gibi doğrunun yanında duracak. Mümin olanlar, Müslüman kılığında İslam düşmanlığına hizmet(!) edenlere kanmayacak. Söylentiyi, dedikoduyu yaymak için değil, hakikati anlatmak için konuşacak..
*
Habere gel! Yalan söyleyen tarih utansın diye diye kafaları karıştıran ve karışan kafalara düşman yalanlarını tarih diye anlatanlar ile bunlara kananlar, şu habere ne diyecek?
*
Masonlar, 10 Kasım 1938 tarihini “büyük kurtuluş günü” olarak kutlamışlar! “Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne ilişkin ‘mason’ şüphesini işleyen Gerçek Hayat dergisi, tarihi belgelerle “Atatürk’ü kim öldürdü?” konulu araştırma haberinde şöyle yazıyor; Atatürk’ün ölümü masonlar tarafından “Büyük Kurtuluş” olarak ilan edilmiş. Yeni Akit gazetesinin sitesinde 8 Ekim 2019 tarihli haberin detayında, bu kanaati oluşturan, bilgi ve belgeler de veriliyor.
*
Bizim için hiç de şaşırtıcı bir haber değil. Bizi şaşırtan hem Atatürk’ü öldürüp hem de “Atatürk masondu” gibi akla ve ahlaka sığmayan mason yalanlarına kananların olmasıdır. Bizi şaşırtan, böyle yalanları ve iftiraları utanmadan yayanlara hala kanılmasıdır, bu yalanlar üzerinden Atatürk’ün eserlerine düşmanlık edenlerin, aslında düşmana hizmet(!) ettiğini anlayacak kadar düşünemez hale gelmiş olmasıdır.
*
Atatürk’ü öldürenler masonlar, Atatürk masondu yalanını çıkaranlar da masonlar! Düşmana yakışan budur, yalan da uydurur, iftira da atar ancak bu yalana kananlar kimler? Böyle yalanları, iftiraları yayanlar kimler? Bunlara, Atatürk dinsizdi, şuydu buydu gibi yalanlar ekleyenler kimler?
*
Yoksa, bi dakka!... Mason ağzı ile konuşan Müslümanlar mı var ülkemizde? Müslümanlar mason olmaz ama masonlar Müslüman kılığında olabilir pekala! Bunlar ve besleme işbirlikçileri, hepimizden önce camiye gider, hepimizden önce hadi kalkın namaza der, en önde namaz kılarken, Kuran okurken, hatta hacdan, Kabe’den foto, video çektirip TV ve gazetelerde, sosyal medyada milletin gözüne gözüne sokarlar… Çok güzel Müslüman rolü oynayabilir bunlar… İyi de bu görüntülere kimler kanar?
*
Görüntünün, söylentinin, şeklin ardında yatan işin aslını aramayan Müslümanlar kanarlar, kandıkları yalanları yaymayı da marifet sanarlar! Bence peygamber (sav) efendimizin uyarısını dikkate almadan, doğruluğunu sorgulamadan kandığı söylentileri yayan Müslümanlar(!) yalanı uyduranlardan daha tehlikeli ve zararlıdır. Bu tespit bana hep şunu hatırlatır, Müslüman olan hain olmaz ama hainler Müslüman kılığında olabilir… Laikliği dinsizlik gibi gösterenler, Laikliği dinsizlik gibi uygulayanlar, demokrasiyi İslam’a aykırı gibi gösterenler, aklı, bilimi dine rakipmiş gibi gösterenler var ya bunlar bence hep birlikte, kandıran veya kandırılmış fark etmez, hep birlikte aynı düşmanın hizmetindeler.
*
Bir başka haber de 16 Nisan 2012 tarihli CNN Türk sitesinde; “Atatürk tarihteki en büyük İngiliz düşmanı seçilmiş”… Detayları yazmak için burada yerim yok, daha önceki yazılarımda var, arayan internette de bulabilir. Ancak şu dikkatimi çekiyor yalanlara kanarken kaynak sormayı, sorgulamayı akledemediği halde, gerçekler ile karşılaşınca kaynak sormak insan olma yolculuğunda kaybolan beşerin fıtratından mıdır? Bu nasıl bir marazdır? Tedavisi nedir, var mıdır? Kandırılmış olanlar, iyi niyetli bile olsalar, sorgulamadan kandıkları yalanları yayarken, düşmana hizmet ettiklerini de mi anlamazdır!
*
İngilizin Atatürk düşmanlığı anlaşılır da Müslüman olanın Atatürk düşmanlığı nedendir, kime hizmettir?
*
Masonların öldürdüğü bir Türk lidere, Atatürk’e Müslümanlar niçin düşman olur?
*
Bir de Atatürk ile Osmanlı padişahlarını kıyaslayanlar var; Müslüman kılığında İslam düşmanlığı edenler yetmemiş gibi, Osmanlıcılık maskesi altında Türk düşmanlığı ediyor bunlar! Biz çocukken duvardaki Atatürk resimleri için put diye günah ilan edenler, şimdi duvara Abdülhamid resmi asmakta yarışıyor, iki yüzlülük yapıyorlar? Müslüman olanın iki yüzlü, takiyeci olmayacağını da anlamıyor bunlar.
*
Görüleceği gibi sorunumuz Atatürk filan değil aslında, bir yanda kolayca aldatabilmek için Müslümanların akıl ve düşünme yeteneklerini azaltıyorlar, diğer yanda aklını kullanma seviyesine paralel olarak ahlakını düşürüyorlar. Böylece adalet duygusu ile mantık becerisi zarar gören Müslümanlar “savaş hiledir” diyen hadis-i şerifi bile çarpıtan hainlerin tuzağına düşüyorlar. Dikkat ediniz “savaş hiledir” diyor sevgili peygamberimiz, “hile savaştır” demiyor. Savaş mertçe ilan edilince hile serbest olur ancak bi yerinden savaş uydurup kendi sahtekarlığına, vergi kaçırmasına, yalancılığına bu hadis-i şerifi alet edenler Müslüman kılığında İslam düşmanlarına hizmet ediyorlar aslında.
*
Atatürk’ü anlayan Türkler ve Müslümanlar onun fikirlerini yaşatacak, Atatürk’ü anlayan düşman ise onu unutturmaya çalışacak. Göreceğiz, anlayanlar ile anlamayanlar arasında kavgayı, düşman yalanlarına kananlar değil, işin aslını arayanlar kazanacak!
*
Atatürk’e Allah’tan rahmet dilerken, silah arkadaşları ile birlikte şu vatanı ve devleti miras bıraktığı milletimize basiret ve feraset diliyorum. Selam ve dua ile.