ABD’ne seyahatimiz öncesi A Millî Kadın Voleybol Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu. Birileri de bunu diline doladı. Seyahatten döndük tartışma hala devam ediyor. Öncelikle İstiklal Marşımızı Avrupa’dan tüm dünyaya dinletmek öyle kolay iş değil, bunun kıymetini bilip, sonra eleştiri yapmak daha samimi olur!
*
Şampiyonluk üzerine, yurt dışından bazı müşterilerimin arayıp tebrik etmesi ile kadın voleybolcularımızın zaferinin dünyada yankılandığını fark etmiştim önceki hafta… “Türk milletinin tarihi, erkeklerinin yetersiz kaldığı yerde kadınları ile devam eder” düşüncesi geçti aklımdan… Ancak bundan kimler bundan rahatsız olur ve kimler çamur atar böyle bir başarıya? soruları da beraberinde geldi!
*
Kadın voleybolcularımız 2019 yılında Sırbirtan’a yenilerek şampiyonluğu kaçırmış… 2023 yılı şampiyonluğunu bu yenilginin rövanşı olarak kazanmışlar. Çifte mutluluk yani! Bir başka deyişle, 2023 zaferi, 2019’un intikamı ile gelmiş… Millî Kadın voleybolcularımızın intikamlı bu zaferi sevinemeyenler kim? Niçin acaba? Bu davranış, Kurtuluş Savaşımıza kara çalanlar ile zaferlerimize, kahramanlarımıza iftira atanları, keşke Yunan kansaydı diyen, Türk çocuklarına düşman yalanlarını tarih diye anlatanları hatırlattı bana… Müslüman, dindar kılığında konuşuyordu onlar da!
*
Sosyal medyada dönen yorumları görünce nasıl şaşıracağımı şaşırdım vallahi; Meğerse takımdaki oyuncu kızlardan birinin cinsel tercihi farklıymış… İyi de ben voleybol maçı izledim, cinsellikle ilgili bir şey görmedim… Sen ne izledin, nerenle izledin diye sormazlar mı adama? Adam demişken, bazı erkekler adam olmayı erkeklik zannediyor. Oysa Allah Kur’an-ı Kerim’de “zannın çoğu günahtır” “zan ile hareket etmeyin” diyor. Yani görüntüye söylentiye kanmayın, zannı bir kenara bırakın ve işin aslını arayarak hareket edin diyor.
*
İşin aslını arayanlar şunu görüyor: “Erkek, kadına verdiği değer kadar adam oluyor”… “Bazı erkekler bazı kadınların b.ku kadar bile adam olamıyor”… Bazı kadınlar da kendisine verilen değere layık olamıyor! Bu da ayrı bir konu…
*
İşin aslını arayanlar dinî şekil, görüntü ve söylentiler ile değil dinin manasını anlamaya çalışarak yaşıyor. Örneğin, Nur Suresi 30. ayette Allah, dersini çok güzel anlatıyor ve uyarısını yapıyor. Müslüman erkekler bu ayetten niçin ders almıyor? Niçin her sorunu kadına yüklüyor? Yoksa mümin olma gayreti taşımıyor mu bunlar?
*
Millî Kadın voleybol takımımızda “bir oyuncunun” cinsel tercihinin sorunlu(!) olması “takımının zaferini” yok sayma hakkı verir mi sizce?... Verir derseniz şu soruları yanıtlar mısınız sakince;
*
Bülent Ersoy gibi birisini, milletin sarayı olduğu söylenen Cumhurbaşkanlığı sarayında ağırlandığında nasıl tepki vermiştiniz? Sarayı mı lanetlediniz yoksa misafiri mi ya da ev sahibini mi? Bu konuda konuşmayanlar, kadın voleybol takımızın zaferine niçin kör bakıyor! Bunların asıl derdi, niyeti nedir sizce? Bence bunların gazına gelmesin kimse!...
*
Peki peygamber (sav) efendimizin "Yemeğe sinek düşerse (yemeği dökmeyin), sineği yemeğe iyice batırın. Çünkü o, önce zehirli kanadını banar, şifalı kanadı geri bırakır" diyen bu hadisine inanan müslüman bisiri, “takıma” girme başarısı gösteren sorunlu “bir” sprorcu için tüm takımın başarısına niçin kör bakar? Bir oyuncunun sorunu için takımın başarısını niçin karalar?
*
Bir zamanlar AK Partili bir kadın bakan, bazı yurtlarda erkek çocuklarına taciz ve tecavüz iddialarına karşılık “bir kereden bir şey olmaz” gibi sözler etmişti… Buna ses çıkarmayanlar, niçin “kadın voleybol takımında” cinsel tercihi sorunlu “bir” oyucudan bir şey olmaz demiyorlar?
*
Bunlar niçin çifte standartlı davranıyorlar? İki yüzlü olmayı Müslümana nasıl yakıştırıyorlar?! Yoksa mümin olma gayreti taşımıyor mu bunlar?
*
Haa bir de “oyunculardan biri ecdadımıza laf etti” diyenler oldu. Araştırdım; yok öyle bir şey! Kuru iftira’… Ancak, “boş yapma Abdülmamid” diyen bir mesaj gördüm… Buradaki Abdülhamid’i, “Abdülhamid Han” zannetmiş bazıları… Oysa sosyal medyada ne idüğü belirsiz biri Abdülhamid adını kullanarak gazlıyormuş birilerini. Zan ile gaza gelenlere cahil bile denmez… Hainlere kanan cahillerimiz olmasa, hainler cürmü kadar bile etmez!... Allah tüm Müslümanları böyle kolayca kandırılanlardan korusun! Amin…
*
Bildiğim şey şudur: Müslüman olan hain olmaz! Ama hain olanlar, kalleş hatta kafir olanlar Müslüman kılığında gezer, bir de Müslüman adı takar kendine ve takar saf Müslümanları peşine… Ey Müslüman kardeşim, Osmanlı fesi takıyor diye düşman yalanlarını tarih gibi anlatanların düşme peşine! Ya da Müslüman mintanı giyiyor, sarık sarıyor diye hurafeyi, israiliyatı din diye anlatanları hoca, alim filan zannetme! Kanma kimsenin tatlı sözüne, hoş görüntüsüne…
*
Müslüman olmak kolay, esas mümin olmak istiyorsan peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’e layık olmaya bak ve “aldığın duyumun doğruluğundan emin olmadan başkalarına yaymayı bırak!”… Akıl sağlığı için işin alını ara, iman sağlığı için dinin manasını anlamaya bak!
*
Tarihimizde ve günümüzde, savaşlarda veya yarışlarda milletimizi gururlandıran herkese selam dua ile…