Zafer Partisi Konya İl Başkanı Özkan Ataş, partisinin 14 Eylül 2025’te Ankara’da yapılan 3’üncü Olağanüstü Tüzük Kurultayı sonrasında gündeme ve Konya’ya dair değerlendirmelerde bulundu.

"KURULTAYIMIZ UMUTLARIMIZ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIMDIR"

14 Eylül 2025 tarihinde 3’üncü olağanüstü tüzük kurultayı Ankara’da düzenlemiş olduğunu belirten Başkan Ataş, "Bu kurultay ile partimizin teşkilat yapısını güçlendirmeyi, hedeflerimize ulaşma sürecinde daha etkin ve kararlı adımlar atmayı amaçlamaktayız. Kurultayımız, hem bugünü güçlendirmek hem de geleceğe uzanan yolumuzda umutlarımız için önemli bir adımdır. Dört yıl önce ‘bilim, birlik ve barış’ diyerek çıktığımız bu kutlu yolda, her geçen gün daha da güçlenerek Türk milletinin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyoruz. 21. yüzyılın ilk çeyreğini geride bıraktık. Amerika Birleşik Devletleri’nin Soğuk Savaş sonrası kurduğu tek kutuplu düzen sona erdi. 2008 finans krizi ve Covid sonrası ABD’nin liderliği zayıfladı, bugün artık yeni bir küresel denge oluşuyor. Bu dengenin bir tarafında Amerika ve Avrupa; diğer tarafında ise Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore var. Çin, devlet kapitalizmi ve teknoloji yatırımlarıyla dünyanın ikinci süper gücü haline geldi. Türkiye’nin çevresi de bu güç mücadelelerinin sahnesi haline gelmiş durumda" dedi.

"MİLLİ ÜRETİM ÖECELİĞİMİZ OLMALIDIR"

Türkiye’nin savunma kapasitesinin yetersiz olduğuna vurgu yapan Ataş, “Ordumuzun en deneyimli harp cerrahlarını sivil hayata göndermiş durumda. Hava savunmamız için alınan S-400’ler hâlâ aktif değil. Zırhlı birliklerimiz geri kalmış, Altay tankı hâlâ envantere girmemiştir. Türkiye hızla hava savunmasını güçlendirmelidir, S-400’ler derhal devreye alınmalıdır. Askeri sağlık ve askeri yargı yeniden kurulmalı, zırhlı birlikler ve kara gücü modernize edilmelidir. Siber savunma kapasitemiz geliştirilmelidir, milli üretim ve savunma teknolojilerine yatırım öncelik olmalıdır.” diye konuştu.

Organize suçla mücadele konusuna da değinen Ataş, “Ülkemizin hayati bir diğer problemi de organize suçtur. Güvenli olmayan şehirlerde yaşıyoruz; gençlerimiz uyuşturucu çeteleri ve sanal kumar çetelerinin tehdidiyle karşı karşıya. Zafer Partisi olarak ‘Tertemiz Türkiye’ projesiyle; organize suç, uyuşturucu ve sanal kumara karşı hukuki, siyasi, istihbari ve tedavi boyutlarını kapsayan bütüncül bir mücadele yürüteceğiz.” ifadelerini kullandı.

GENÇLER VE EMEKLİLER İÇİN PROJELERİNİ ANLATTI

Gençler ve emekliler için planlanan projeleri sıralayan Ataş şunları kaydetti: “Her üniversite öğrencisine tek kişilik yüksek öğretim yurdunda oda sağlanacak, ‘Üniversite Köyü’ projeleri hayata geçirilecek. Burslar asgari ücret düzeyinde olacak, not ortalaması 90 ve üzerinde olanlara geri ödemesiz burs verilecek. Ev–okul hattında ücretsiz ulaşım sağlanacak. Meslek liselerinin sayısı ve kalitesi artırılacak, gençlere erken meslek ve istihdam fırsatları verilecek. 25 yaşına gelen gençlere yönelik taksitli, erişilebilir ‘tek+1 / 1+0’ konut finansman modeli oluşturulacak. 17 milyon emeklimize sesleniyoruz: Emekli maaşlarının yaşam idame ettirmesi zorunludur. 2008’de düşürülen aylık bağlama oranını kademeli olarak tekrar %70 seviyesine çıkaracağız. Promosyon adaletsizliklerini giderecek ve bayram ikramiyelerini artıracağız, 3600 ek gösterge düzenlemelerini tamamlayacağız" diye konuştu.

"KALİTE AÇISINDAN KONYA RAKİPSİZDİR"

Tarım ve sanayiye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ataş, “Devlet Planlama Teşkilatı’nı yeniden kuracağız. Marmara’ya yığılmış sanayiyi ‘Dört Bölge Dört Deniz’ projesiyle ülke geneline yayacak, İstanbul’u 10 milyonluk bir yüksek teknoloji kentine dönüştüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Konya’ya özel açıklamalar yapan Ataş, “Konya bilindiği üzere bir tarım şehridir. Buğdaydan arpaya, pancardan mısıra kadar çok geniş bir üretim yapılmaktadır. Özellikle pancar ve mısırda Türkiye’nin üretiminin dörtte birini tek başına karşılayan Konya stratejik bir konumdadır. Ancak kamuoyunda yanlış bir iddia vardır: ‘Pancar ve mısır çok su tüketiyor, Konya’dan kaldırılmalı.’ Oysa bu ürünlerin başka bir şehirde aynı ölçekte üretilebilmesi mümkün değildir. Konya’nın düz ve geniş arazileri vardır. Eğer burada üretim durdurulursa, Türkiye mecburen ithalata yönelir. Bu da yıllık 50 milyar TL’lik bir külfet demektir. Kalite açısından da Konya rakipsizdir.” dedi.

Ataş, konuşmasının sonunda Türkiye’nin milli güvenliği ve ekonomik kalkınması için kararlılıkla çalışacaklarını vurguladı.