21 Haziran 2025 Cumartesi günü, Konya semalarında güneş bir kez daha zirveye ulaşıyor. Bugün, yılın en uzun gündüzü yaşanıyor. Ancak bu sadece bir başlangıç... Doğa, tam da zirvedeyken dönüşümünü sessizce başlatıyor. Geceler uzamaya, gündüzler kısalmaya başlıyor. Bir başka deyişle, güneş artık yavaş yavaş yerini karanlığa bırakıyor.

Her yıl bu tarih, yaz gündönümü olarak bilinir. Ancak Konya gibi kadim bir şehirde, bu olay sadece astronomik bir gerçeklik değil, aynı zamanda geçmişten gelen mistik bir anlam da taşır. Hititlerden Selçuklulara kadar uzanan zaman çizelgesinde, 21 Haziran tarihlerinin güneş kültleriyle, tarım döngüsüyle ve ruhani uyanışlarla bağlantılı olduğu düşünülür.

Konya Ovası’nda Gölge Büyüyor

Konya Ovası'nda güneş bugün en dik açılarla toprağa düşüyor. Çiftçiler için bu dönem, verimin doruğa çıktığı ama aynı zamanda doğanın “geri çekilmeye başladığı” kritik bir eşiktir. Bugünden sonra, gün ışığı azalacak, gece serinliği daha erken hissedilecek.

Eski Konya efsanelerine göre, bu günün ardından gelen ilk gece, “İlk Uzunluk” olarak adlandırılır ve eskiden bazı köylerde gecenin ilk saatlerinde meşaleler yakılarak doğaya saygı sunulurdu.

Kültürel Bir Dönüşümün Eşiği

Konya’daki bazı araştırmacılara göre, Mevlana’nın eserlerinde geçen “ışığın azaldığı yerde kalbin sesi çoğalır” sözü, tam da bu göksel döngünün ruhsal etkisine işaret ediyor olabilir.

Bugün yaşanan doğa olayı, yalnızca bir takvim bilgisi değil; insanın doğayla, zamanla ve kendisiyle olan ilişkisine dair derin bir farkındalık anı.

Geceler Uzuyor, İçimize Yolculuk Başlıyor

Konya’da yaşayanlar için 21 Haziran sadece bir tarih değil, doğanın fısıltılarına kulak verilmesi gereken bir geçiş noktası. Güneşin zaferi bugünden itibaren yavaşça geri çekiliyor. Belki de artık dışa değil, içe bakmanın zamanıdır.