Araştırmalar, genç erkeklerin psikolojik sorunlarla karşılaştıklarında profesyonel destek arama olasılığının yaşıtlarına göre çok daha düşük olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, toplumsal erkeklik normları, damgalanma korkusu ve hizmetlere erişim güçlüğünü bu sessizliğin ana sebepleri arasında sayıyor.

Genç erkekler, depresyon, anksiyete ve yalnızlıkla boğuşsalar bile profesyonel yardım arama konusunda çoğu zaman sessiz kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 15-29 yaş grubunda intihar hâlen dünyada üçüncü en yaygın ölüm nedeni; kurbanların önemli kısmını ise erkekler oluşturuyor.

Uzmanlara göre bu sessizliğin başlıca nedeni, “güçlü olma” beklentisiyle beslenen toplumsal erkeklik normları. 2024’te yayımlanan kapsamlı bir derleme, genç erkeklerin yardım aramadaki en büyük bariyerlerinin damgalanma korkusu, “sorunları kendi başına halletme” inancı ve duygusal stoiklik olduğunu ortaya koydu.

Türkiye’de yapılan çalışmalarda da benzer sonuçlar var. 18-30 yaş aralığındaki üniversiteli gençler üzerinde yürütülen araştırma, erkek rolü normlarına güçlü biçimde bağlılığın, psikolojik yardım aramayı anlamlı düzeyde azalttığını gösterdi.

Stigma kadar erişim zorlukları da tabloyu ağırlaştırıyor. Birleşik Krallık’taki 2024 Ulusal Sağlık Araştırması, psikolojik rahatsızlık yaşayan 16-24 yaş erkeklerin yalnızca %16’sının profesyonel destek aldığını, destek alamayan grubun yarısının da randevu bulmakta zorlandığını rapor etti.

Çözüm önerileri ne diyor?

Damgalamayı azaltan kampanyalar: Erkeklere özel dijital platform ve sosyal medya kampanyaları, yardım aramanın “güçsüzlük” değil “cesaret” olduğu mesajını öne çıkarıyor.

Dost-mesajlı hizmetler: Üniversite psikolojik danışma merkezlerinin, erkek öğrencilere yönelik anonim sohbet hatları ve akran destek grupları başlatması katılımı artırıyor.

Erişilebilir terapiler: Online terapi ve mobil uygulamalar, randevu bekleme süresini kısaltarak ilk adımı kolaylaştırıyor.

Doğru mesajı ve ulaşılabilir hizmetleri bir araya getirmek, genç erkeklerin yardım arama eşiğini düşürüyor. Psikolojik sorunlarla sessizce mücadele eden erkeklerin “yalnız” olmadıklarını bilmeleri ve destek yollarına güvenle ulaşabilmeleri kritik önem taşıyor.