Konya’nın Toroslar’a yaslanmış nadide ilçesi Taşkent, sadece doğası ve temiz havasıyla değil; geçmişin izlerini taşıyan otantik mutfağıyla da göz dolduruyor. Ancak bu mutfakta öyle iki lezzet var ki, adeta bölge halkının hafızasına kazınmış: Taşkent Tarhanası ve gizemli tadıyla Köftü…

Dağların Serinliğinden Gelen Bir Miras: Taşkent Tarhanası

Sanılanın aksine bu tarhana bir çorba değil! Kurumuş hamur dilimleri olarak hazırlanan Taşkent Tarhanası, buğday ununun, yoğurdun ve dağ kekiklerinin eşsiz uyumuyla yoğrulup güneşte kurutuluyor. Kış boyu tüketilmek üzere saklanan bu tarhana, çorba haline getirildiğinde ise ekşi, tok ve hafif dumanlı bir lezzet sunuyor. Bölge halkı buna “ruhu doyuran çorba” diyor.

Sır Gibi Saklanan Tarif: Köftü

Adıyla sade ama içeriğiyle hayli sıra dışı olan Köftü, dışarıdan bakıldığında bildiğiniz köfte değil. Koyun etinden yapılan, ancak ince bulgur ve “dağ salçası” ile yoğrularak taş fırında pişirilen bu yemek, acı-tatlı arasında gidip gelen benzersiz bir aroma taşıyor. Yalnızca özel günlerde pişirilen bu yemek, kimi zaman “Taşkent’in düğün davetiyesi” olarak anılıyor.

Sadece Bir Yemek Değil, Yaşayan Kültür

Taşkent mutfağındaki bu iki yemek, yalnızca damakları değil, hatıraları da doyuruyor. Her yıl yaz aylarında memleketlerine dönen Taşkentliler, bu geleneksel tatlarla çocukluklarına, atalarına ve özlemlerine kavuşuyor.

Bu lezzetlerin tarifleri ise anneden kıza, dededen toruna aktarılarak bir mutfak kültürü mirası gibi korunuyor.

Eğer siz de farklı lezzetlerin peşindeyseniz, Taşkent’in dar sokaklarında pişen tarhana çorbasının buğusunu takip edin, köftünün taş fırından çıkan o ilk lokmasını tatmadan dönmeyin. Anadolu’nun saklı kalan bu mutfak hazinesi, tam da keşfetmek isteyenler için!