Prof. Dr. Aynur ÖZBAHÇE

Prof. Dr. Aynur ÖZBAHÇE

Büyük Patlama (1)

Bütyük patlama bildiğiniz gibi bilimsel olarak dünyanın meydana geldiğine inanılan bir patlamadır.
Peki bir patlamadan hem de öyle böyle değil büyükce bir patlamadan sonra ne olur? Düzen mi, düzensizlik mi? Cevaplarınızı duyar gibiyim; bu soruya verilecek en mantıklı cevap her zaman düzensizlik olacaktır. Peki öyleyse gelmiş geçmiş en büyük patlama olan ‘Büyük Patlama’ sonrasında nasıl böylesi kusursuz bir düzen meydana gelmiştir? Gerçekten de böylesi bir şaheseri yaratmak için bütün doğa güçlerini birleştiren, enerji ve maddeyi şekillendirmeyi organize eden bir ‘Zeka’ olmalı değil mi? İşte bu zeka, bu enerji kuantum ya da birleşik alandır. O kuantum alanı bütün olasılıkların var olduğu yerdir. Önceki yazılarımdan hatırlayacaksınız ‘Çift Yarık Deneyi’ ile bilim adamları klasik fizikte evrendeki her şeyin yapıtaşı olan atomların davranışını incelediği sırada ‘atom altı parçacıklar yani kuarkları’ keşfetmişlerdi.

Deneyde minicik elektronlarla karşılaşıldığında bu alan o kadar büyüktü ki %99,999999999999 boş uzaya denk geliyordu. Ama aslında uzay bildiğimiz manada boş değildir, bilakis bilginin görünmez ve birbiriyle bağlantılı alanını meydana getiren çeşitli enerjisel frekanslardan oluşur.

Aslında evrenin büyük kısmı kuantumsal olasıkların var olduğu bu boş uzaydan oluşmaktadır. Fiziksel hiçbir şeyin olmadığı bu uçsuz bucaksız uzayla karşılaşıldığında madde ölçülemeyecek kadar küçük (10-12) bir bileşen olarak kalır. Fizikçiler çok geçmeden elektronların uçsuz bucaksız alanda çok kararsız bir şekilde hareket ettiğini keşfettiler. Üstelik bunlar daha büyük olan evrenimizde hükmeden yasalarla pek de uyumlu çalışmıyormuş gibi görünüyordu. Bir an buradayken, hemen ardından yok oluyorlardı ve elektroları nerede ve ne zaman ortaya çıkacaklarını tahmin etmek imkansızdı. Bunun nedeni, sonunda araştırmacıların da keşfettiği gibi, elektronların aynı anda sonsuz olasılıklar ihtimalinde var olmasıdır. Sadece gözlemci maddesel bir şey aramak için dikkatini verdiğinde ya da odaklandığında, görünmez bilgi ve enerji alanı elektron olarak bildiğimiz bir parçacığa dönüşür. Buna ‘dalga fonksiyonunun çöküşü’ ya da ‘kuantum olayı’ denir. Fakat gözlemci başka yere bakıp elektronu gözlemeyi bırakarak zihnini atom altı maddeden uzaklaştırdığında, elektron yine dalga olarak enerjiye dönüşüp yok olur.

Başka bir deyişle, fiziksel madde parçacığı biz gözlemediğimiz sürece, yani dikkatimizi vermediğimiz sürece var olamaz. Dahası dikkatimizi vermediğimiz anda frekansa yani enerjiye ve olasılığa dönüşür. Dolayısıyla kuantumda zihin ve madde birbiriyle ilişkilidir.

Bu arada öznel bir işler olarak elektronu gözlemleyerek onu bilinçlendirmemiz gibi, bizi de sürekli gözlemleyerek üç boyutlu gerçekliğimizi düzenleyip şekle sokan nesnel bir evrensel bilinç bulunmaktadır. Yani bunun bizim için anlamı şudur; her gün yaşamamızda aynı zihin seviyesinden bakıp, geçmişimize dayalı bir gelecek bekliyorsak yaşamımızda sonsuz enerji alanımızı aynı bilgi kalıplarına dönüştürürüp geleceğimizi de geçmişin zihin kodları ile şekillendirmiş oluruz. Örneğin sabah uyanıp hatırladığımız anda tanıdık ağrılarımız geri döner; çünkü ağrının orada olmasını bekleriz.

Büyük patlama yazımızın 2.bölümünde dikkatimizi fiziksel dünyadan ve çevreden uzaklaştırabildiğimizde peki neler olabilir? Bu konu ile devam edeceğiz.
Olasılıklar evreninde sevgi, sağlık, mutluluk ve huzur sizi bulsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum