Barış ULUSOY
Kurban ve Kullukta Kurbiyet
Kıymetli okuyucularım, kurban hisselerini almadan evvel, kurbandaki kurbiyetin mânâ basamaklarını birlikte çıkıp payımıza düşen hisseleri alalım.
Kurbanın sözlük anlamı kurbiyettir
Yani yakınlaşmaktır.
Kurbiyet, kulun kendi çaba ve gayretleriyle Allah'a yakınlaşma isteğidir.
Kurban kesmek ise bunun bir vesilesidir.
İnsanlar Kurban kesip Rablerinin emrini yerine getirerek onun Rububiyetini bilir, kestiği kurban ile de kulluğun bilincinde olduğunu ve itaatini, bağlılığını bildirir.
Rububiyetini bilmek ise;
Ya Rabbi sahip olduğum her ne varsa vücudumda ve vücudumun dışında ,bildiğim bilmediğim, haberdar ettiğin ve etmediğin, bana faydası olan ve olmayan, yaş ve kuru her şeyin sahibi yaratıcısı ve onları en hikmetli ve en güzel bir kıvamda yaratıp terbiye eden sensin ve madem sahip olduğum her şeyin sahibi sensin, lebbeyk ya Rabbena buyur buyruğun için her şeyimi feda etmeye razıyım. gibi cümleler ile Rabbini bilir ve iman ve itikad eder.
Kurban kesmek, İtaat etmektir.
İslamiyet imkanı olanlara kurban kestirip Allaha, Peygamberine ve İslam'a itaat ve bağlılıklarını isterken, imkanı olmayanlardan ise kurban yerine farklı ibadetlerle aynı bağlılığı istemektedir.
Bunun ardında nice hikmetler bulunmaktadır.
Zira düşmanımız olan şeytan hiçbir zaman boş durmayacak, insanları doğru yoldan saptırmak için dünyanın her türlü cazibesini kullanıp onları saptırmak isteyecektir.
Şeytanın tuzaklarını bilen Rabbimiz,
("Muhakkak ki şeytanın tuzağı pek zayıftır.") Nisâ Sûresi, 4:76.
buyurarak kendilerini korumaları için, bizlere bazı emirler buyururlar.
Onlardan biri ise kurbandır.
Şeytan, kulu Rabbinden uzaklaştırmak için her fırsatı denerken, Rabbimiz kurbiyet için Kurbanı emretmektedir.
Kurbanların etleri Allah'a ulaşmaz,
Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat O'na sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.
Hac suresi 37.ayet
Ayetinden anlıyoruz ki, kulun Rabbine takdim ettiği kurbanında kulluk bilinci ve takvası vardır
İslamiyet kurbanı emrederken ,herkesin imkanı nisbetinde en iyi olanını takdim etmesini ister. Bunu ilk olarak Hazreti Adem oğulları, Habil ve Kabil'de görürüz.
(Kur’ân-ı Kerîm’de isim verilmeden şu şekilde nakledilir: “Onlara Âdem’in iki oğlu hakkındaki haberi gerçek olarak oku. Hani her biri birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. ... O(Habil) da, ‘Allah sadece müttaki olanlardan kabul eder... dedi
(el-Mâide 5/27-31) )
(https://islamansiklopedisi.org.tr/habil-ve-kabil)
Rabbimiz onların ürünlerinden takdim etmelerini istemiş onlardan da Habil, en güzel ürünleri takdim etmişti.
Elbette herkes imkanları nispetinde kurban keser.
Ama takdim ederken ki takvası zenginlik ve fakirlik ile ölçülmez.
İhlas ve samimiyeti ile olur.
3- Kurban, Kişinin kulluğunun şuurunda olduğunu, Rabbinin rızasına talip olduğunu fiilen göstermektir.
Feda etmek ve kendinden taviz vermektir
Kendi nefsinin arzu ve isteklerinden taviz vererek, Rabbinin emirlerine itaat etmektir.
Kurban;
(Casiye suresi 23)
Onlar hevalarının esiri oldular. Hevalarını ilah edindiler. Ayetini esas alıp nefsinin arzu ve isteklerini terk edip, Rabbinin rızasına nail olmaktır.
Dünya'ya karşı bitmek bilmeyen hırslarının zevklerinin esiri olmaktan kurtulmaktır. Gafletten uyanıp hakiki mal sahibinin Allah olduğunu idrak etmektir.
Bayramla alâkalı bir kaç hatırlatma ve uyarıyı da dikkate almanızı rica ediyorum;
Kurban ibadeti ve bayramı bilinçli yaşandığında,
Said Nursi hazretlerinin 17. Sözün başındaki ifadesiyle "bir resmi geçit" provasına dönüşür.
Nasıl ki resmi törenlerde bir bayram edasıyla askerler gayet ciddi bir maharetle gösterilerini icra ederler.
Öyle de bütün müslümanlar bayram münasebetiyle Rablerinin emri gereği kurbanlarını keser, ve resmi geçit töreni gibi bütün bayram boyunca kulluk maharetlerini sergilerler.
Hem kurban keserek, hem sılayı rahim yaparak
Dost ve akrabaya ziyarette bulunarak,
Kabir ziyaretlerinde bulunarak
Garip gurabaya muavenet yardım ellerini uzatıp, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma faaliyetinde bulunup ehli iman kardeşlerinin halleriyle hem hâl olmak. Kendi kabuğunda sıkışıp karanlığa gömülmekten kurtulmaktır.
Şu noktaya dikkatinizi çekerim.
Takva bizim en büyük maharetimiz. Herkes takvası nisbetinde törenlerde icraatda bulunur.
Günümüzde takvadan uzak, kulluk bilincinden sıyrılmış bayramları kastetmiyorum.
Hakiki bayramlardan söz ediyorum.
Kurban bayramının et depolama, sılayı rahim yapmak, anne babayı ziyaret etmek yerine tatile gitmek şeklinde gerçekleşen gayr-ı islami bir bayramdan söz etmiyorum.
Ne olur bayramda büyüklerimizi ziyaret edip, kalplerini hoşnut edelim. Tatil için bayramları değil de senelik izinleri kullanalım.
Hayatlarını, bizim saadet-i hayatımız için feda etmiş, şimdi ise bayramda gözü kapıda olan ve evlatlarını bekleyen anne babalarımızı sevindirelim. Dünyada bir kanunu ilahi de şudur ki, 'El cezau min cinsil amel' Yani, Allah cezayı amelin cinsinden verir. Sizler anne babalarınıza hürmet , hizmet ve kalplerini hoşnut edin ki, sizin evlatlarınızda size öyle muamele etsin.
Rabbim baştacımız olan büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin. Hayatta olanlara hayırlı uzun ömürler versin, ölmüşlerimize de rahmet eylesin. Kabirlerini iman ve Kur'an nuruyla doldurup mekanlarını cennet eylesin.
Hayırlı Bayramlar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.