Dünyaya gelen bütün canlılar uygun ortamda yaşarlar. Her canlının ömür süresi farklıdır. Canlılar içinde insanın yaşamı daha da farklıdır. Bu fark eğitimle kazanılır ve geliştirilir. Her canlı eğitilir. Ömür boyu eğitim sadece insan içindir. İnsan eğitimle aydınlığa çıkar, zor olan işleri kolaylaştırmaya çalışır. Teknolojiyi geliştirerek daha kolay verimli üretim yapmaya çalışır.

İnsanoğlu mağarada yaşamaya başladı. Daha sonra domates kökeninden çelenli evler yapmaya başladı. Evrende insanoğlu daha iyi koşulda yaşamaya çalışıyor. Geçen zaman içinde işlerini kolaylaştırıcı araçlar ve aletlerde buldu. Bütün bunları akıl bilim eğitim ve teknoloji ile sağladı. Eğitim kişiyi özgür yaşatır. Eğitim dününü, geleceğini öğretir. Saygıyı ve sevgiyi yaygınlaştırır eğitim.

Eğitim özgür düşünce kazanmak için yapılır. Eğitim sorma ve sorgulamadır. Eğitimli biat etmez. Aklını kullanmayı öğrenir. Düşünmeden doğru bulunmaz. Aramadan ve emek vermeden gerçeğe ulaşılmaz.

Sayın Milli Eğitim Bakanı tarikatlara sivil kuruluş diyor. Fetö neden başka tarikatlara sızın dedi. Açılın, saçılın, içki masalarına oturun dedi. Bir zamanlar ona övgüler düzenler şimdi soğuyorlar. Kırk düşün bir yap. Yol göstericimiz akıl, ilim, bilim olması gerekir. Suyu yukarı yöne akıtmaya uğraşma boşunadır. Bilimin dışında ilerlemek mümkün olmaz.

Fanatik bir taraftar takımında kusur görmez. Yenilince hakeme karşı takımı suçlamaya çalışır. Böyle durumlarda ön yargı kaçırılmaz olur. Düşünme ve sorgulama ortadan kalkar. Onun için ilim ve bilim tarafsız ve gerçeği arar.

Dünyada Pisa testlerinde ilk yirmiye girmeyi başaramadık. Teste fen liseleri, Anadolu Liseleri gibi zeki çocukların okuduğu okullarda uygulandı. Pisa testlerinde bu çocukların sınava girmiş olmasına rağmen ancak 34.sırada yer alabildik. Bu testleri köylerde veya daha alt düzeydeki okullarda uygulamış olsak daha kötü sonuçlar alırdık. Ekonomisini dünyada ilk 20'ye sokabilen Türk milleti eğitimde de akıl ve bilim yolunu kullanarak ilk sıralarda yer alabilmelidir.

Dünyanın her yerinde deprem oluyor. Bilimsel eğitime geçen, bilimi kullanan toplumlarda depremler gelip geçiyor. Çok az zarar veriyor veya hiç vermiyor. Birkaç insan ölüyor veya hiç ölmüyor. Bilimin girmediği yerde çok insan ölüyor. Depremden önce yapamadıklarının daha fazlasını yapıyorsun. Dünya kadar maddi ve manevi zarara uğruyorsun. Cana değer biçilir mi? Binlerce insanı kaybediyorsun. Önlenebilir felaket için önlem almıyorsun önceden. Öldükten sonra yaraları sarmaya koşuyorsun, yanlışı başta yapıyorsun.

Erzincan ilçesi İliç' deki önlemler yetersiz. Doğa da bile toprak kayması oluyor. Yığma toprağa önlem alınmaz mı? Yapılan bütün işlerde kar hırsı var. Hiçbir bilimsellik ve aklı kullanmak yoktur. Doğa da toprak kayması oluyor, taş yuvarlanması oluyor. Sen hiç plan yapmadan yumuşak toprağı yığıyorsun. Akıl bunun kayacağını söylüyor, görüyor. Yüksekliği ne kadar olacağının standardı var. Bu Toprağın içinde siyanürlü olması daha fazla önlem almayı gerektiriyor. Kolay Kazanç gözünü bürümüştür. Kaç aydır kurtarma çalışması yapılıyor? Kaç aydır üretim yapılmıyor, plansız bilinçsiz keyfi işlerin sonucu hep felaket olur. Siyanürün nehire karışmasını hesap etmedin, bilimsellik önceden tedbir almayı gerektirir.

Bilimi uygulamamak, aklı kullanmamak demektir. Keyfi olarak akıl dışı ve düşünmeden iş yapmadır. Tesadüflerle ne kadar yol alınabilir? Akıl ve bilimi kullanırsan yolu sen belirlesin, sonucu da sen belirlersin.

Bilinçli toplum, eğitim işler huzur ve mutluluk içinde yaşaması gerekir. Toplumumuza baktığımız zaman bunu nasıl görüyoruz? Neden bilim yarışında değil de bireysel silahlanma yarışındayız. Neden yasa dışı yollarla silah sağlıyoruz kendimize? Bireysel silahlarla yılda 4.500 kişi öldürülüyor. Eğitimli ve aklını kullanan bilimsel düşünen toplum, huzur ve mutluluk peşinde koşar.

Niçin bilimsel eğitim diyoruz? İşlerimizi planlı ve programlı yapmayı öğrenmek için. Öğrenmekle hayatlar kurtulur, öğrenmezsek felaketlere ağıtlar yakarız.

Bu kadar teknolojinin geliştiği çağımızda akıl dışı düşünmek aptallık olur. Bilimi görmemek gaflet ve hıyanet olur. İlerleme değil gerileme olur.

Ezbercilik eğitim değildir. Taklitçiliktir. Çocuğun yeteneğini ortaya çıkarmaz. Yetenekleri ortaya çıkarıp, geliştirici çalışmalar yapılmalıdır. Bu zamanda çocukları bir kalıba sokmaya çalışmak boş uğraştırır. Yaparak, yaşayarak, üreterek bilimsel eğitimden başkası boştur. Arzu edilen sonuç bilimsel eğitimle elde edilir. Başka türlüsü havanda su döğmektir.

Öğrenciyi, plan ve problem çözmeyi öğreteceksin. En kısa yoldan sonuç almayı öğreteceksin. Beceri ve yeteneğini keşfedip geliştireceksin. Bir gencimiz 17 yaşında futbolcu 20 milyon euro'ya satıldı iki sene sonra 60 milyon ile 100 milyon euro arası kazanılacaktır. Binlerce çıkarsa döviz sıkıntısı olmaz. Bu örnek gibi nice alanlarda başarılı olacak, çocuklardan binlerce yetiştirdiğimizi düşünelim; Türkiye'yi kimse tutamaz. Öğrenmeyi düşünmeyi öğret çocuğa gerisi gelir. O yolunu kendi aydınlatır ömür boyunca. Arda Güler gibi binlerce, enlerimiz olmalıdır. Bu büyük nüfusun içinde her alanda üstün yetenekli gençler fazlasıyla vardır. Yönetimin görevi bunlara el atmak ortaya çıkarmak ve geliştirmektir.