Dünyayı bekleyen kuraklık tehlikesi bize daha yakın. Dünyadaki iklim değişikliği kötü sinyaller veriyor. Düzensiz yağmurlar yağıyor. Dünyanın bazı yerlerinde donların erimesine neden oluyor. Kısaca bildiğimiz mevsimler artık anılarda kaldı . Doğal denge bozuldu. Onun için nerede ne olacağını kestirmek güçleşiyor.

Uzaydan bakıldığı zaman dünyanın durumu net görülüyor. Çölleşme belirtileri gösteren yerler seçiliyor. Çölleşmeye en yakın yerlerden biri de Türkiye'dir. Türkiye'de ,İç Anadolu Bölgesi'ndeki çölleşme daha hızlı yayılıyor.

Küresel ısınma sonucu yağış sistemleri değişti. Bazı bölgelerde kuvvetli seller oluşuyor. Bazı bölgelerde kuraklık baş gösteriyor. Dünya genelinde tarım ürünlerinde verim azalması görülüyor. Düzenli yağış alamayınca ürünlerde verim azalıyor. Her geçen yıl rekolteler düşüyor .Türkiye'nin tamamında don nadir görülürdü. Çeşitli iklimler yaşanan bir ülke Türkiye. Ama bu sene her yerde don aynı zamanda görüldü.
Türkiye'de dahil dünya nüfusun %50'si temiz su erişimiyle karşı karşıya kalacaklardır .Türkiye'de su fakiri ülkeler arasında olacaktır. Kişi başına yıllık kullanım miktarı suda 1300 metreküptür. 1000 metreküpün altı su fakirliğidir .Önlem alınması her alanda gerekiyor. Kapıya dayanınca çözüm üretme zor olacaktır. Erken ve bilimsel yöntemlere uyulması, çözüm bulmaya çalışılması gerekir.

Barajlarda hızlı su kaybı yaşanıyor. Büyük şehirlerde su sıkıntısı resmen hissedilmeye başladı. Sadece barajlar değil, göllerde çekilme ve kurumaya doğru gidiyor. Kısaca kuraklık her yerde kendini gösteriyor. Kuraklıktan aynı zamanda tarımda çok yakından etkileniyor. Su sorununu temel ülke sorunu olarak görmek gerekir. Partiler üstü ortak akılla çözüm üretilmesi gerekir.

Kuraklık riski ile birlikte nedense orman yangınları artıyor. Toprakta tuzlanma görülüyor. Toprağın biyolojik yapısı bozuluyor. üstten yağmazsa, altta da toprak bozulursa verimin düşmesi kaçınılmazdır .
Türkiye'de hala vahşi sulama yapılmaktadır .Suyu tasarruflu kullanma bilincine üreticiler kavuşturulmalıdır. Damla sulama mutlaka yaygınlaştırılmalıdır .Yarın çok geç kalmış olacağız .En vahşi sulama doğu ve güney Anadolu'da daha çok görülmektedir. Toplum artık cehaletle yapılan bilinçsiz üretimi kaldıramıyor .Dengeler çok bozuldu .Üç tarafı deniz ,göller ve akarsular zengini ülkemiz ne hale geldi?

Türkiye'de sürekli göçler oluyor. Ama bu iklim değişikliği, kuraklıktan dolayı büyük göçler olabilir. Hafife almamak gerekir. Göçlerde sorunlar da gittiği yerlere taşınır. Kiralarda, gıdalar da hemen fiyat artışları görülür. Onun için herkesin bulunduğu yerde yaşamını sağlayabilecek koşullar oluşturulması gerekir.
Kuraklığın bir başka görüntüsü de toprakta göçmelerdir. Toprakta yarıklar meydana gelmesidir. Bu gösterilen sonucu Konya somut olarak yaşıyor. Bilimin işaretleri yanlış çıkmıyor. Kuraklığa dayanıklı ürünleri ekimine doğru gidilmelidir. Fazla su gereksinimi duyan ürünler ekilmemelidir. Halkın uyarılarak desteklenmesi ve bilinçlendirilmesi gerekir.

Göçük ve yarıkların oluşumu kuraklıktandır .Ufak yarıklar zamanla büyüyor .Paralel şekilde kilometrelerce yarıklar oluşuyor. Şimdiye kadar can kaybı görülmedi. Görülmeyecek anlamı çıkarılmamak gerekir. Gerçekten üzerinde dikkatli bir şekilde durulması gereken işaretler veriyor toprak.
İnsanoğlu var olanın değerini bilmez. Onu yok edince aramaya başlar. Denizlere ,göllere ,nehirlere bakıcı olduk değerlendiremedik. Balık yemeden, görmeden gidenler oldu. Yüzmek için spor için suya girmeden gidenler oldu. Suyu sadece bardakta gördü kullandı.
Dereye girmedi. Yüzme nedir bilmedi .Bundan sonra da şarıl şarıl akan sular kalmadı .Yıllarca süren cehaleti üzerinden atamadı. Bilinçli yurttaşı olmaya başaramadı. Partiye ve particinin söylediğine doğru bildi. Bilmekte kalmadı; o parti çevresini kırdı, üzdü .Doğrunun peşine düşmedi .Aklını kullanıp kendi çıkarınızı göremedi .Bir eli yağda bir eli balda olanların şakşakçısı oldu.

"Su uyur düşman uyumaz" önlem almak kişisel olarak çözüm değildir. Küresel ısınmaya karşı, kuraklığı önlemeye karşı ulusal projeler üretilmelidir. Siyasi çekişmelerle uğraşmak , çözüm üretmemek bizim zararımızadır. Bilimsel çalışma içinde olmalıyız. Bir damla suyun değerini bilmeliyiz.

Suyun geri dönüşümüne proje üretilmelidir milletçe. Yağmur sularını biriktirme de dahil buna. Başta okullar, üniversiteler belediyeler ,ağaç sulama sularını yağmur sularını biriktirmeleri gerekir. Ağaç sulamaları ve çim sulamaları yağmur suyuyla becerilmelidir .Ucuz ve bedava demek doğru değildir.

Sonunda suları verimli kullanmalıyız. Konya'da bir ev yıkıldı kolon kesme ve sondaj suyuna bağlayanlar oldu. Suyun değeri ve kıymeti bilinerek bilinçli kullanım ve tasarruf etmeyi öğrenmemiz gerekir. Su hayattır kullanmasını bilene.