Küçük bir Beylik olarak kurulan Osmanlı, zaman içinde üç kıtaya hükmeden imparatorluk oldu. Yükselme, duraklama, gerileme devri derken yok olma ile karşı karşıya kaldı. Yıllardır süren yokluğa , birinci Dünya savaşı yenilgisi tuz biber oldu. Galip gelen devletler, Sevr anlaşmasını bahane ederek işgale başladılar. Karşılarında ordusu dağıtılmış elinden silahları alınmış seyirci durumuna düşmüş bir devlet var. Bu durumu hızlı bir şekilde fırsata dönüştürerek Anadolu'yu paylaşma yarışına girdiler.
Mustafa Kemal'in hayallerini gerçekleştirme şansı doğdu. Üçüncü ordu müfettişi olarak Anadolu'da görevlendirildi. İşgalcilerin amacı Mustafa Kemal'i kendileri için kullanmaktı. Baktılar durum çok farklı gelişiyor. Saray'a baskı yaparak Mustafa Kemal'in geri çağrılmasını istediler. Baskılar artırınca Erzurum'da çok sevdiği askerlikten istifa ederek Anadolu'nun bir Ferdi olarak bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine başladı milleti ile.
Dağılmış orduyu toplayarak, halkı inandırıp desteğini alarak başarının geleceğine yürekten inanıyordu. Anadolu'da beklenen güneş doğdu. Günden güne Kurtuluş umutları arttı. İnanınca Anadolu insanı elindekini de vererek aktif olarak mücadeleye katıldı. Bu başarılı dünyadaki mazlumlara örnek olacağına da inanıyordu.
Hiçbir gücün etkisinde kalmadan, bağımsız ve özgür olarak yaşamak kararlılığıdır egemenlik. Sınırları belli, ulusal sembolü bütün uluslar tarafından tanınan bağımsız bir ülke kurmaktı amacı .
Kurtuluşu için çıkılan yolda büyük tehlikeler vardı. Kararlı , korkusuz olarak örgütlenerek yola devam edildi. Yurdumuzun büyük bir bölümü işgal altındadır. 16 Mayıs'ta çıkılan yolculukla, 19 Mayıs'ta Samsun'a ulaşıldı. Samsun güvenlikli değildi ,yabancı güçler çoktu. Onun için iç kısımlara doğru Havza'ya yola çıkıldı. Güvenli bir şekilde on yedi gün çalıştıktan sonra Havza'dan Amasya'ya geçildi.
Birçok illere uğrayarak Erzurum'a gelindi. Burası özellikle seçilmiştir. Azınlıklar buralarda devlet kurma gibi çalışma içindelerdi. Buradan bütün dünyaya seslenildi.( Vatanın bütünlüğü milletin istikbali tehlikededir. Milletin istiklalini milletin azmi ve kararlılığı kurtaracaktı)r. Yurdumuzu kurtarmak azmi ve kararlılığı buradan dünyaya haykırıldı. Erzurum'da alınan kararlar bütün yurdumuzu kapsayacak şekilde ifade edildi. Mustafa Kemal'in liderliğinde örgütlenme önemsenerek çalışmalara devam edilecekti.
Sivas'ta vatanın bütünlüğünü sağlama kararı alınır. Yine yurdumuzun birçok illerine uğrayarak Bir iki gün misafir olunarak yola devam edildi. 27 Aralık'ta Ankara'da coşku ile karşılandı. Yaklaşık dört aylık çalışmanın sonunda Türkiye Büyük millet meclisi açıldı. Mustafa Kemal çevresindekilere bu tarihi bayram olarak kutlayalım der. 1924 yılında ulusal egemenlik Bayramı olarak kutlanır. 1929 yılından itibaren de ulusal egemenlik ve çocuk Bayramı olarak kutlanır.
Milletin geleceği olan çocuklara ve gençlere bayram olarak ilan edilen başka devlet yoktur. 23 Nisan coşkusu çocuklara, 19 Mayıs Samsun'a çıkış gençlik ve Spor Bayramı gençlere armağan edilmiştir.
Zaman içinde çocuk Bayramı dünya çocukları ile kutlanmaya başlanmıştır. Gelenleri Türk çocukları misafir ederek barışa , kardeşliğe önemli adımlar atmışlardır.
Toplumun geleceği çocuklardır. Onların yetişmesinde aileye topluma büyük sorumluluklar yüklenmiştir. Geleceğimiz bilim mi olacak ?karanlık hurafe mi olacak? Bilimle donatarak sağlam çocuk ve gençlik yetiştirmezsek geleceğimiz güzel olmaz. Böylesi ülkeler tam bağımsız olamaz. Her gelişmede başkalarının eline bakar geride kalınır. Arkadan nal toplanır tabiri caizse. Efendi değil amele olunur.
İyi eğitilen çocukların güzel geleceği olur. Yurdun geleceği aydınlık ve güzel başarılı olur. Teknoloji gelişir, sağlıklı ve huzurlu yaşam sağlanır.
Yukarıda efendi bey, amele sözünü bilinçli kullandım. Dünyaya teknoloji üretip satamayanlar, onu alır kullanmaya uğraşır. Şu andaki bir telefon fiyatına birkaç sene önce araba alabilirdin. Teknolojinin ve bilimin dışında kalırsan istediğin huzura ulaşamazsın. Teknoloji için dışarıya paran gider ,paran gittikçe paranın değeri kaybolur. Onun için bilimle çalışarak teknoloji üretilmesi zorunluluktur.
Kurtuluş için yola çıkarken, dünyaya umut ve başarı göstermenin yanında, (hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır satıh bütün vatandır )ilkesi ile bilimsel yolda teknoloji üreterek çok çalışmamız gerekiyor.
Vatanın sınırları içinde kalan herkes eşit yurttaştır. Vatanın bütünlüğüne inanan ve savunan bayrağını tanıyan hizmet aşkıyla dolu olan herkes eşit yurttaştır. Vatanın bütünlüğüne halkımızın birliğine inanan hainlik duygusu olmayan herkes eşit yurttaştır.
Mustafa Kemal kurtuluşa ilk adım attığında başarıya umudu sonsuzdu. Onun için ilk adımda geleceği de planlıyordu. Yanındaki arkadaşına şimdilik kaydıyla geleceğimiz Cumhuriyet olacaktır demiştir. Mustafa Kemal insani, askeri, toplumsal yönden gerçekten örnek bir liderdir dünyada. Onun için ilk adımda kafasında özgürce ve insanca yaşama planı vardı. Cumhuriyet ilkelerini uygulayarak ,yaşamaya başlarken herkes özgür ve eşit yurttaş oldu.