Songül KARAMAN

Songül KARAMAN

DERGAH-I MEVLÂNA DA

Yavaş yavaş yaklaşırken Hz. Mevlanâ’ya yine başka âlemlerin kapısı aralanmaya başlıyor sanki. Mübarek Türbesi görünüyor yer ve sema arasında. Kubbe-i Hadra ihtişamı ile selâmlıyor yine misafirlerini. Yeşil renk zümrüt gibi ışık yayıyor Kubbe de Dünya gibi dönmek de Yeşil Kubbe zamana meydan okuyarak. Hakka ulaşmanın telaşı ve heyecanı yayılıyor fersah fersah. Gel Yine Gel çağrısı kaplıyor bütün cihanı. Sevgi ile yüklenmiş gönül makamından hoşgörü ile sırlanarak sunulan bir davet bu. Asırlardır süren ve sürecek bu davet karşılıksız kalmaz elbette.

Gönülden davete icabet eden yolcular bekliyorlar sükunetle ve edeple. Aralanıyor kapılar. Her gönülden aynı sesler yükseliyor. Şimdi Kapına geldik Ya Hz Mevlanâ…

Tüm dertleri kusurları bırakıp. Sevgiyle kuşanıp geldik. Hoşgörü ile ruhumuzu sardık öyle geldik. İlahi aşk gömleğini kuşanıp geldik. Bu Kapı Gönül Makamının Kapısı. Kime açılır kime açılmaz nasip meselesi. Kim görür görünmezi. Hangi gözler manaya açılır bilinmez. Besmele ile giriyoruz Dergah-Pire... Ya Bismillah Yüce Yaradanın adı ile açılıyor kapılar. Gül Bahçedeyiz Güllerin dile geldiği mekan. Hu çekiyor nazlı güller. Pembe kırmızı sarı rengarenk. Bakınca baharın neşesi doluyor yüreklere. Bugünden geçmişe uzanıveriyor zaman. Bu yollarda yürümüş mübareklerin izleri canlanıyor birden. Bir ney sesi geliyor uzaktan... Bu ses yol gösteriyor adeta yolculara Takip ederek ilerlerken her yeri kaplıyor ney sesleri. Ne söyler ney kulak veriyor herkes. Hâlâ ayrılıktan mı bahseder kederli ney

Kavuşamamanın derdini mi anlatır kendince bilinmez. Hak aşkını mı dile getirir çözmeye çalışır gönül yolcuları. İlerlerken sıralanmış haneler metanetle karşılar gelenleri

Buyur ederler misafirleri. Asırlar uğramamış gibi sanki bu yerler. Hu sesleri duyuluyor pencerelerden. Huzuruna giriyoruz Mevlâna Hazretlerinin. Huzur ve neşe kaplıyor ruhları Horasan Erenlerini selamlıyoruz Esselamü Aleyküm mübarekler. Sultan Veled huzurda beklemek de. Bir selam da ona veriyoruz. Esselamü Aleyküm Sultanımız. Kaç asır geçmiş fark edilmez bu makamda. Dünle bugün aynı anda harmanlanır adeta.

Ve Mevlâna Hazretlerinin huzurundayız. Esselamü Aleyküm Hz. Mevlanâmız

Sevgi güneşimiz hoşgörü rehberimiz. Huzurundayız şimdi. Gönlümüzü sana açmaya geldik

İlahi aşka dalmaya geldik.

Semazenler dönerken aşkın sırrı ile

Bizde manaya ermeye geldik

Dilimizden dökülürken kalbimizdekiler

Sende ki sureti görmeye geldik

Dilediğimiz Yüce Hakkın rızası

Bir mübarek duanı almaya geldik

Hak aşkını huzurunda bulmaya geldik

Ne kadar zaman geçti fark edilmiyor. Sanki bizde asırlardır buradayız.

Bu havayı soluyoruz

Burada yaşadık burada kalıyoruz

Ayrılık zamanı yaklaşıyorken ayrılık hüznü sarıyor cümleyi

Dualar ile çıkıyoruz huzurdan

Kaçıncı yolcu olduk kapını çalan kaçıncı gönül olduk manayı bulan bilmeden çıkıyoruz huzurundan...

Sevgi hoşgörü ve ilahi aşk ile yoğrularak ayrılışımız yeni başlangıçlarımıza umut oluyor

Bahar dalları yeşeriyor gönlümüzde...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.