Songül KARAMAN
MEVLÂNA DİYARINDA
Gül Bahçe’ de başlar huzura ilk adım .Rengarenk güller selâmlar insanları.Sanki asırlar geçmemiş gibi, nurlu adımlar dolaşır hanelerin etrafında.Ruhaniyet diye adlandırılan bu olsa gerek.Bizleri alıp geçmiş zamana taşıyan yolculuk başlar o an .Saadet eksilmeyen hanelerden sesler yükselir biranda, pencerelerde içlere işleyen bakışlar hissedilir. Artık telaşlarla yüklü saatler sükûnete bırakır kendini yavaş yavaş
Hz Mevlâna zamana sığmayan mübarek bir zattır. Asırlar geçmesine rağmen gönüllere bıraktığı tesir hiç değişmemiştir.Ülkemizde gördüğü sevgi ve alâkayı tüm dünyada da görmesi takdire şayan bir ilgidir.Mütevazi yaşantısı,eserleri ve tüm insanlığa yaptığı ’’ Ne olursan Ol Yine Gel ‘’diye çağrısı ile hoşgörü ve sevgi sembolü olmuştur.Bu öyle güzel bir hoşgörüdür ki insanları olduğu gibi kabul etmeyi anlatır.İnsanı hata kusur ve pişmanlıklarıyla kabul edip ,böylelikle iyi niyetle yanlışların düzeltilmesinin mümkün olabileceğini bizlere göstermek ister .İçeriği bu bu görüşe dayanan samimi ve içten çağrı cevapsız kalmamıştır tabi ki. Mevlâna Hz. nin sesi dünya üzerinde tüm insanlara ulaşmıştır.Akın akın yollara düşürmüştür bir çok beşeri.Aynı dili konuşmayan hatta aynı inancı paylaşmayan milyonlar huzuru Mevlâna da hazır bulunmuştur.Onları buraya çeken gönül dili olmuştur.Mübarek türbesi her gün binlerce kişiyi misafir eder .İçten dualar için açılır eller.Mübareğin hürmetine Rabbe niyazda bulunulur.Fatihalarla süslenir dualar.Binlerce kilometreden hasretle yola düşen milyonlarca kişi, hak aşkının,teslimiyetin var olduğu havayı teneffüs etmenin tatlı huzuru ile neşrolur.Kokusu bile başkadır bu güzel mekanın.Sadelik,içtenlik ve samimiyet sinmiştir duvarlara.Ney sesleri eşlik eder adımlarımıza.Ney sesleri , Mevlana Hz. meşhur sözü gelir aklımıza ;
Duy ki şikayet etmede her an bu ney
Anlatır hep ayrılıklardan bu ney… Dizeleriyle ayrılıktan duyulan elem ve hüznü anlatmaktadır.
Mevlâna Hz. Dünya hayatını ayrılık olarak görmüş ahrete göçüşü( Şeb-i Arus ) düğün gecesi olarak tasvir etmiştir.Hayatını ise,Hamdım,piştim yandım cümlesi ile kısaca anlatmıştır bizlere.
Türbe içerisinde mübarek kabirlerine yaklaşınca ulviyet daha bir çoğalır.Selâm olsun Mevlâna’m der gönüller.Gel çağrına icabet ettik .Hak aşkına adanan gönle bir Fatiha armağan etmeye geldik.Sevgiyi ,hoşgörüyü anlamaya geldik,Şems Hazretlerini yollara düşüren ışığı görmeye geldik der sessizce dille.Akıp gider zaman sanki hemen geçmesin isteriz dakikalar.Sabahlara burada başlayalım güneş buradan girsin hanemize Sabah ezanını buradan dinleyim isteriz.Yeşil Türbeden yayılan ışıklar kamaştırsın isteriz gözlerimizi.Secdeye alnımız bu mekanda değsin ulaşalım Hak divanına isteriz.Veda vakti yaklaşırken , veda istemez ki gönül,usulca bir daha ki ziyarete hazır ayrılır kalpler.Yine geliriz huzuruna Yâ Hazret yine düşeriz yollarına .İyi ki buradasın, Konya seninle anlamlı ve seninle güzel Mevlânam cümleleri yüreğimizden dilimize dökülüverir veda vaktinde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.