Yılmaz SANDIKÇI
Amerika'dan Bakınca
Mr Trump ikinci defa Başkan olduğunda “Amerika'yı tekrar büyük yapacağım” diye bir vaadi olmuştu ve bu yönde birçok yeni politikayı uygulamaya koydu. Uluslararası ortamlarda henüz başarısını görmüş değiliz ama Amerikan iç piyasası için bu politikaların doğurduğu olumlu beklentiler, geçen yıl Teksas ziyaretimde görüştüğüm iş insanlarının konuşmalarına yansıyordu ancak bu seyahatimde olumlu beklentilerin gerçekleşmesinde bir gecikme olduğunu konuştuk. Bir takılma var bir yerlerde ve ABD’de Ekonomisi soğuyor sanki.
*
Bir kamyon motoru düşünün çalıştıkça ısınır ve ısındıkça performansı artar ama hararet yapmaması için tedbirler almak gerekir. Çünkü aşırı ısınma hem performansı düşürür hem de başka arızalar çıkarır. Çalışan motorun soğuması da öyle, bir yerlerde görünmez arızalar var demektir.
*
Göstergelere bakınca, ABD’de işgücü piyasasının önceki tahminlerden daha zayıf olduğu görünüyor. Ağustos ayında işsizlik başvuruları son yılların en yüksek seviyelerine tırmanmış. Enflasyon cephesindeki tablo da parlak değil. Yıllık oran %2,9’a yükselirken, çekirdek enflasyon %3’ü aşıyor.
*
Michigan Üniversitesi’nin araştırmasına göre tüketici güveni gerilemiş. Buna rağmen borsaların yükselişte ve özellikle teknoloji hisselerinin önderliğinde Nasdaq yeni rekorlara koşuyor. Yatırımcılar, FED’in önümüzdeki toplantılarda faiz indirimi yapacağı beklentisiyle hareket etse de büyüme ve istihdamdaki zayıflamanın yanında fiyat baskısının da sürdüğü hatırlatan uzmanlar stagflasyon riskine dikkat çekiyor. Halkın ekonomi göstergelerini anlaması zorlaşıyor.
*
Öte yandan Trump’un başlattığı tarife savaşları, ithalat vergileri ve göç kısıtlamaları maliyetleri artırıyor. Bu da sanayi tarafındaki ışığı kısıyor, durum sönükleşiyor. Hem soğuk hem karanlık endişe verici. Çünkü, ABD ekonomisi güçlü olduğu zaman dünya ekonomisi de canlı oluyor ve bize de olumlu yansıyor. ABD ekonomisi soğursa, dünya ekonomisi üşür biz de nezle oluruz, zayıf ekonomiler için zatürre tehlikesi bile var… Dua edelim de bu soğuma bir salgına dönüşmesin.
*
Michigan gölünden esen serin rüzgar eşliğinde Şikago gökdelenlerinin gölgesinde, Trump Tower’e doğru yürürken, önceki seyahatlerimi andım… Trump’ın göçmen karşıtı politikaları bir yanda Meksikalı göçmenlerin Meksika’nın kuruluş yıl dönümü kutlamalarına denk geldim… Açıkçası ABD’de Meksika kuruluş günü kutlamalarının dozundan etkilendim.
*
Biz gelmeden önce kutlanan İşçi Bayramı’nın izleri de duruyordu. Labour Day diyorlar. Eylül ayının ilk Pazartesi günü yapılan bu gün, işçilerin katkısını onurlandırmak amacıyla kabul edilse de zamanla daha çok “yazın bitişi” gibi bir kutlamaya dönmüş. Dünyanın birçok yerinde işçi bayramı 1 Mayıs’ta kutlanırken, ABD’nin bunu Eylül’e çekmesi tesadüf değil. 1886’daki Haymarket olayları sonrası 1 Mayıs’ın radikal hareketlerle özdeşleşmesini istemeyen Amerikan yönetimi, daha “sakin” bir alternatif yaratmış, Amerika'nın kapitalist kafaları 1 Mayıs İşçi Bayramını, sosyalist işçi hakları söylemlerinin etkilerinden arındırmak için Eylül gününe taşımışlar ve “yaz gitti güz geldi” havasında bir bayramı gibi kutlar olmuşlar.
*
Kısacası, ABD ekonomisinin bugünkü hali Şikago caddelerinde yükselen gökdelenlerin ihtişamı ile örtüşmüyor.
*
Bu durum bizim gibi ihracatçıların işini zorlaştırıyor. Bu duruma, motor hararet yapmasın diye alınması gereken tedbirleri almayı beceremeyen ama hararet yapan motoru soğutmak için üzerine buzz gibi su dökerek motor gövdesini çatlatmaya benzeyen ekonomi-faiz-döviz politikaları uygulanan ülkelerin nasıl etkileneceğine bakalım… Yerimiz olduğunda. Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.