Yılmaz SANDIKÇI

Yılmaz SANDIKÇI

STUTTGART’TAN SELAMLAR

İlk yurt dışı seyahatimde, 33 yıl önce geldiğim Stuttgart’a tekrar gelmek her seferinde biraz nostaljik olur benim için. O zaman taksi olarak kullanılan otomobillerin son model Mercedes olduğunu görmek beni çok şaşırtmıştı. Almanya’da aynı standart devam ediyor ancak parıltı üzerine biraz toz serilmiş gibi…

*

Geçen hafta Polonya’da yoğun ve yorucu günlerden sonra Almanya, Münih’e geçtik. Bugün de Stuttgart’tayız… Polonya’da yabancı TV kanalları olmadığı için yurttan haberleri elimdeki telefondan ve sosyal medyadan takip edebildim. Dikkatimi çeken gündem:

  • İstanbul’da beklenen depremin daha erken ve daha büyük olacağı endişesi,
  • İçişleri Bakanı’nın terör ve İstanbul hakkındaki sözleri ve
  • Konya’daki hayvan barınağından yansıyan vahşet görüntüleri!…

*

En üzücü olan da Konya gibi bir şehrin, böyle bir vahşet ile anılması. Olayın elbette çok boyutu var ancak insan görünümlü bir mahlukun, başka bir mahluka layık gördüğü böyle bir davranışın ne mazereti, ne de özürü olabilir!

*

Böyle bir vahşeti fırsat bilerek Konya aleyhine yapılan paylaşımların altına bir Konya’lı olarak yorum bile yapamadım… Bir de bu vahşeti yapan elemanın İmam Hatip Lisesi mezunu olduğu iddiası atıldı. Öyledir değildir bilemem! Ancak İHL mezunu herkes bunu acilen ve şiddetle kınamalı ve lanetlemeli, “zulmeden bizden olsa da biz ondan değiliz” demelidir acilen?

*

Bu alçak davranış hem Konya imajını lekelemiş hem de belediye başkanlarımızın başarılarına gölge düşürmüştür. Dahası, ite kopuğa laf düşürmüştür! Böyle bir vahşeti lanetlemeyen herkes mücrim kötülerin, sessiz iyilerden aldığı cesarete katkı yapmış olur… Ve sözlerin arkası da gelir, İHL eğitiminde din öğretiminde hayvan sevgisi verilmiyor mu? derler. Hani yaratılanı (mahlukatı) severiz yaratandan ötürü diyordunuz! ne oldu!? derler… Bunlar sadece şekilde ve sözde mi kalıyor, işin aslı öğretilmiyor mu İmam Hatip Liselerinde? diyenlere fırsat vermeden cevaplamak gerekir bu soruları. Verilmezse hayvanları sevmeyen insanları da sevmez, ancak vahşi kafa kesici CIA mücahidi olur bunlardan derler… Daha neler derler! Yok yaaa öyle değil, “sadece bir kişi yaptı öyle” diye savunma olmaz! Diğerleri o bir kişiyi hakkıyla lanetlemiyorsa onaylıyor demektir, derler… Derler de derler! Bilenler susarsa, bilender dur demezse iyiler susarsa, iyiler durdurmazsa… Ne olur halimiz sonra?!

*

Beynin hafıza becerisini ezber ile şişirirken zekanın ezildiğini fark edemeyenler, zeka ezikliği yüzünden mi yapıyor böyle şeyleri? Konu parti ve siyaset üzeri değerlendirilmeli.

*

Bir yanda şehitlerimize yüreğimiz yanarken, diğer yanda İçişleri Bakanımız, PKK’lı terörist sayısı yirminin altına düştü diye övünmüş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinde terörle iltisaklı bin altıyüz çalışan olduğundan bahsetmiş… Hemen canlarına ot tıkayın teröristlerin, fırsat vermeyin tabi… Hem bunu bize duyurmanıza da gerek yok! Görevinizi yapın… Ancak o elemanlar işe girerken adli sicil kaydı almadılar mıydı? Kim verdi onlara temiz kağıtlarını? Bunları da ortaya koyun. Terörle mücadele siyasete alet edilecek bir konu değildir! Siyaset üzeri değerlendirilmelidir. Çok fazla dillendirilmeden.

*

Bu mücadelede elbette arkanızdayız. Buraya kadar tamam. Ancak bir de kontrolsüz milyonlarca sığınmacı arasında kaç yüz bin gizli terörist, ajan, casus, provakatör ne idüğü belirsiz tip muhacir maskesi altında karıştı aramıza? Bunu da söyleyiverin bir ara! Aldığınız tedbirleri de sıralayın. Hangisi beka sorunudur sizce? Terörle mücadele, vatan savunması ve sınır güvenliği gibi konular siyasete alet edilmemeli değil mi! Siyaset üzeri değerlendirilmeli değil mi!?

*

Suriyeliler başta olmak üzere AKP’nin 12 yıldır yürüttiği sığınmacı politikaları Türkiye’nin nüfus yapısını bozma operasyonuna dönüştü adeta… Hatırlayın, 1999 depreminde harcına yıkanmamış deniz kumu karıştırılan binalar nasıl da kolayca yıkılmıştı. Birileri de Türk milletinin harcına yıkanmamış kumlar karıştırıyor sanki? Bu kadar yanlışlık yanlışlıkla yapılıyor olabilir mi sizce? Uyanın, izin vermeyin oyunların böylesine. İstanbul depreminden bile yıkıcı olabilecek bir nüfus depremine izin vermeyin! Söze, görüntüye kanmak yerine işin aslını arayanlara Stuttgart’tan selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.