Doktor yaraya pansuman yapar yaradan onu iyileştirir.

Önce ruhunla yara alırsın sonra yol. Ayrılırsın sonra sızlanır sızlaya sızlaya sızılarla hem hal olursun ne çok yara aldık geldik geleli bir bilsen ne sen sor ne ben söyleyeyim biter mi bitmez yeter ki yaşa ve insan ol ama kıvamı böyle buluyor insan yardan yara yaradan yar

Perdeler aralanınca biliyorsun hikmeti. Derman burnumuzun ucundadır da izin olmadan bulunmaz. Bir girdapta yol kaybetmiş garip bir karınca kararınca yaşarsın. Bir rehber olsa deriz bir kılavuz bir önder işte meselenin özü. Hüzünlü sonlar hikmet bilmeyenlerin hazin kaçınılmaz sonu .Hikmeti bilen hayır vardır deyip kendini selamet sahiline bırakıverir .Kendini bulma halden anlama eh yaşayarak tabip oluyor insan sınanmadığımız her acının körü değil miyiz ?

Yaşamadan bilinmez bir ayrılık bir yoksulluk türküsünde büyük usta Neşet Ertaş’ın anlatmaya çalıştığı hazin hikaye. Acı dediğin sessizde yaşanır güzelim iniltili derin ve yalnız ağlanır kaderine işlenmiş yazıyı yaşarsın geçerde ağı sende baki kalır. Doğru yanlış seçimlerde bile bedel ödeten Rabbim sizce de çok merhametli değil mi. Kimse kendi yazgısını yazamaz kendini bilende bu yazgıyı kınamaz. Yaşayanlar hep had bilir büyük konuşmanın önemini sahi biliyoruz da unuttuk mu bir hatırlatayım o halde. Çekiyorsan bir oluştasın dur hele sakin ve kabul edişte ol anlaman için sıkıntı çekiyorsun bulmak için her şey izinli olurken bir imparator varken izinsiz hayat işlemezken yaşatan ve yaşayandan bu düzensiz sistemden haberi yok mu sanırsın.

Çiğ iken oldurdun

Coşkunken durdurdun

Gül baharı soldurdun

Razıyım sana ne verirsen bana

Razı ol ki razı olunsun

Bir dua ile kapatalım bugünkü yazımızı zira ret olunmaz mübarek bir ay niyazımız hep ona. Ey benim özüm en kıymetli gözüm nurumuz sensin şifa ver hasta kullarına.

Sevgi, Saygı, Muhabbetle…