Ruminasyon: Geviş getiren hayvanlar yuttukları besinleri tekrar ağızlarına getirip çiğnerler. İşte zihnimizde bizi geçmişimizde olan ve hala peşimizi bırakmayan bizi olumsuz etkileyen olayları, kişileri ; o anda ve kişi yanındaymış gibi sürekli tekrar tekrar düşünmeye zorlar. Buna RUMİNASYON denir.

Beynim susmuyor, günlerdir aylardır bu düşünceden kurtulamıyorum... ....Pişmanlığım bitmedi gitti... O nu affedemiyorum... Neden şunu da diyemedim... Böyle yapmalıydım, şöyle olmalıydı... gibi sözler beyninizde dönüp duruyorsa siz de bu kısır döngünün içindesiniz demektir.

Geçmişin pişmanlığından ve geleceğin korkularından sıyrılıp simdi de olmaya ise AN'da olmak denir.

AN' da olmadığımız her an zamanımızı boşa harcamaktan ibarettir. Bir manzaraya bakarken veya bir şeyi seyrederken, birini dinlerken, uyurken, otururken kendinizi hiç dinlediniz mi? Bilincin biriktirdiklerini nasıl hayatın içine akıttığını fark ettiğiniz mi? Yıllarca kurtulamadığımız takıntılar, vesveseler, korkular peşimizi bırakmıyor. Beynimiz hiç durmuyor. Bu hal ise insanda yorgunluğa sebep olurken içinde olduğu AN' ın da farkında olmamasına sebep olur. Böyle bir durumda hayattan aldığın zevk azalır, mutsuz ve huzursuz olursun. Keyif almadığın bir hayatın farkında da olamazsın. Mesela; bir çiçeğe bakarken sadece çiçeği görüp onun güzelliğini düşünüp kokusunu içimize çektik mi? Rüzgar yüzümüze vurduğunda sadece rüzgarın serinliğini hissedip şükredebildik mi?

AN' da olmak huzur ve dinginlik getirir. İnsan beyni susmadığı sürece tam potansiyelini kullanması imkansızdır. Hayattan keyif alması zordur. Keyif almadığın her AN ise işkencedir. Evrende her şey öyle güzel bir denge halinde kurulmuştur ki. Evren boşluk sevmez. Yerini boşalttığımız her eski düşüncenin yerine yenisini koyar, harcadığın paranın yerine yenisini verir, kaybettiğini sandın kişinin yerine yenisi gelir. Affederseniz affedilirsiniz, verirseniz alırsınız. Hayatın dengesi budur. Madden ve manen kurtulamadığımız biriktirdiğimiz her şey sadece üzerimize yüktür. Gereksiz yere taşınan onlarca ton yükten kurtulamaya niyet eder misin?

Bunu fark ettiysen dönüştürme zamanının geldi. Buna bu zamana kadar neden ihtiyacın vardı düşün ve bundan sonra bu düşünceyi, olayı, kişiyi olması gereken neyse ona dönüştür. Neyi çağırırsan onu yaşarsın. Kafanda dönüp duran neyse DURSUN artık. Onu sevgiyle KABUL ET ihtiyacın kalmadığını SÖYLE AFFET güzellikle UGURLA ve yerine daha güzel düşünceler, sözler KOY sonra ŞÜKRET.

Hayat bir AN o da ŞU AN. Hayat seni sevgiyle kabul ediyorum.