Kerem İŞKAN
Yok deve..!
Bildik bir hikâyeyi paylaşarak yazımıza başlayalım…
Ölmek üzere olan yaşlı bir baba, yatağının başına üç oğlunu çağırarak, onlara vasiyette bulunur…
"Oğullarım,
Ben ölünce, birbirinize düşmemeniz için, size sahibi olduğum 17 deveyi paylaştırmak istiyorum…
Miras olarak develerin yarısını büyük oğluma, üçte birini ortancaya, dokuzda birini ise küçük oğluma bırakıyorum..."
Babalarının ölümünden sonra, mirası babalarının vasiyeti uyarınca paylaşmak üzere kardeşler bir araya gelirler…
*
Fakat bir türlü işin içinden çıkamazlar…
Mirası babalarının istediği gibi pay edemezler… Çünkü 17 sayısı ne 2' ye, ne 3'e, ne de 9'a bölünebilir…
"Bu işin üstesinden ancak köyün en yaşlısı gelir!" diye düşünüp, ona giderek, danışırlar…
*Yaşlı Adam;
"Benim bir devem var onu da size veriyorum…
Devemi alıp yeniden hesap yapın!" der… Bu cömertliğe çok şaşıran oğullar, 18 deveyi pay etmeye girişirler…
Önce ikiye bölerler,
Büyük oğul dokuz develik payını alır…
Sonra üçe bölerler, çıkan altı deveyi de ortanca oğul alır...
Daha sonra dokuza böldüklerinde iki deveyi de küçük oğul alır…
*
Ama bütün develeri paylaştıktan sonra ortada fazladan bir deve kalır yine… Oğullar bu duruma da bir çözüm getirmesi için yeniden yaşlı adama başvururlar…Yaşlı adam güler…"İyi öyleyse, sorununuz çözümlendiğine göre, ben de devemi geri alayım."
*
Bu şehrin en büyüklerini Üçler’e, Musalla’ya uğurladığımızdan beri, yerine oturan yeni büyükler, sorunlarla karşılaşınca, kendinden sanki bir şey gideceği korkusuyla, sorunların çözümünde hareketsiz kalıyorlar…
Mirası paylaşamayan evlatlar misali, şehirde kardeşlik her geçen gün biraz daha zedeleniyor…
*
Oysa sorun ne kadar büyük olursa olsun, çözüme niyetlenenden hiç bir şey eksilmiyor…
Sevgi ve bilgi verdikçe azalmayan, aksine daha da çok artan, tükenmez bir özelliğe ve güzelliğe sahip erdemlerdir…
*
“Koy ortaya” deyince, koyup kaçıveren, Ey Büyüklerimiz;
Sorunları çözmek için ortaya lütfen bir deve koyun… Gelin bu şehirde sevgiyi ve bilgiyi yeniden hâkim kılalım… Selçuklu Payitahtı yeniden ayağa kalksın…
Bu şehir kadim zamanlardan beri, bir verene hep bin sunmuştur…
“Yok deve...” demeden bu şehir de devesini ortaya koyup barışı sağlayacak bir Müslüman yok mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.