Mustafa ÖZLÜK

Mustafa ÖZLÜK

Eğitimin Işığı Yok

Milletine ışık vermeyen eğitim olur mu? Eğitim bilim ışığı ile milleti aydınlatma. Öğrenci sayımız yirmi milyona dayanmıştır. Öğretmen sayımız bir milyonun üzerindedir. Yarım milyondan fazla öğretmen atama beklemektedir. Sorun olduğu eğitimde açıkça görülmektedir.

Okul öncesi eğitimi sorunu büyük kentlerde bile çözülememiştir. Çok önemli olduğu yetkililer tarafından söylenir durur. Eğitim ve öğretim, açılışlarında bu sorunun çözüleceği ısrarla vurgulanır. Ama hedeflere bir türlü ulaşılamadı. Çözüm üretme ve sonuca gitme kararları gösterilemedi.

Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda nüfusumuz çok azdı. Okuma yazma oranımızda çok düşüktü. Cumhuriyeti kuran kadrolar bu konuda inançlı ve kararlıydı. Mustafa Kemal Atatürk ne diyor, askeri savaşı başarıyla kazandık, şimdi esas savaşa girdik cehaletle savaşı başlatıyoruz demiştir.

Olanakları ölçüsünde eğitim için yurt genelinde seferberlikler başlatıldı. Verimli ve başarılı gelişmeler görüldü. Eğitilmiş insan gücünün başarısı tarımda ve sanayide görüldü. Ürettiklerimizle çok kısa zamanda kendimize yetecek duruma geldi. Yaşamın her alanında olumlu gelişmeler görüldü.

Öğretmen toplumun ışığı olduğuna en çok Mustafa Kemal inanıyor ve biliyordu. Onun için öğretmenlere çok değer verdi. Milletvekilleri maaşını artırma çalışmasında, öğretmen maaşlarını geçmesin demiştir. Bu öğretmenler için sonsuz gurur ve güven kaynağı olmuştur.

Eğitim toplumda herkesi ilgilendirir. Öne çıkan öğretmen, öğrenci, okul idaresi, çalışanlar gibi görünse de.. Toplumunda gelişimi ve kültür düzeyle çok yakından ilgilidir okulların başarısı. Onun için öğretmen önemli bir ışıktır topluma. Onun için sağlıkçı eğitimci tarımcı ve sanayici ışığı her kesime ulaşmazsa Umut söner. Tabii ki ışıkta söner. Her şeyi rastlantıya kalır. Hız kesilir, her şey yavaşlar toplumda.

Eskiden öğretmenler Türk bayrağının dalgalandığı her yerde görev yapmaya koşarak giderlerdi. Bu ideal bütün öğretmenlerde vardı. Onlar da para kazanma düşüncesi ve hırsı yoktu. Mesai gözetmez öğrencilerini ile saatlerce çalışırdı. Çalıştığı koşullarda çok iyi değildi. Anadolu'nun köylerinde elektrik yoktu, yol yoktu her yer bir mahrumiyet bölgesi idi.

Bu köylere öğretmenler koşarak gidiyor, oraya Işık oluyordu.

Öyle günlere geldik ki... Öğretmenler köye gönüllü ve istekli olarak koşmamaya başladılar. Köyü bir yana bırak ilçeleri bile gitmekle ve kalmakta isteksiz hale geldiler. Yani sabah git akşam kente dönmeler başladı. Öğretmen orada kalmadan dört duvarın içinde çalışarak çevresine ışık olabilir mi?

Yavaş yavaş aydınlanma durdu, hatta aşıklar söndü. Bir de taşımalı eğitime başlandı. Kısaca her şey evlere şenlik oldu.

Öğretmenlerin köyde kalması ilçelerde ve kasabalarda kalması bitti. Bir de kadrolu ücretli sözleşmeli öğretmen türedi. Kısaca eğitim ordusunun morali de bozuldu.

Eğitimin temeli bilimselliktir. Bu konuda çok şeyler söylesek bile yetersiz kalır. Bir de eğitime ticaret gözüyle bakmalar başladı. Hastalıkların yayılması çok çok hızlandı eğitimde.

Öğretmenler çeşitli nedenlerle çok incindi. Umudu ve ışığı tükendi. Kısaca ışığı olsa da çeşitli nedenlerle etraflarını aydınlatamaz oldular.

Birliğe, bilime aydınlık ışığına sarılarak, teknoloji yarışında baş olmak için yeniden toplumumuza Işık olmamız gerekiyor.

Mustafa Özlük

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.