Alimler, erenler, evliyalar yeryüzündeki bütün dinler; sevgiyi, hoşgörüyü, sabrı öğretmeye ve faydalarını anlatmaya, uyarmaya çalıştılar. Ortada ne sevgi ne sabır ne de hoşgörü hiçbir şey yok. Yaşananlara ne denilmelidir?
Bir toplum nasıl yanlışa düşebilir? Veya nasıl bu hallere gelir? Asırlar boyunca hoşgörü çağrısı yapılan Konya'da.

Hiçbir yerde kötülüğün yaşanmasını istemez insan. Hiçbir neden yokken kalp kırılması bile hoş görülmez. İnsanın gereksiz yere öldürülmesine ne diyelim? Oysa Bize öğretilen bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş olur. Sevgi ve hoşgörü üzerine insanlığın çağrıldığı yerde olanlara bir bak.

Konyalı, Kadir Şeker olayını unutmadı. Eşinden şiddet gören kadına yardıma koştu. Kadını bırakıp Kadir'e yöneldi. Kadir de kendini savunmak isterken elini kana buladı. Olayın oluşu ve yaşananlar unutulur giderdi. Kadir şeker başarılı bir öğrenciydi. Genç bir öğrencinin geleceğine herkese acıdı. Vatana ve millete hizmeti dokunacak parlak bir öğrenci idi. Milletin vicdanı bir gencin haksız yere hayatının kararmasına razı olmadı.

Anadolu'nun her yerinde hoşgörüyü, sabrı, sevgiyi gösteren iyilikleri tanıtan yazılar görürüz, okuruz. "Bak şu çeşmeye ne güzel, su içecek tası yok. Kırma insan kalbini yapacak ustası yok" yazılı. Böylesi güzel hoşgörü çağrılarından gerekli dersler alındı mı? Engin düşünce sahiplerinin görüşlerinden ders alındı mı? Sevgisizlik hoş görülemez. Kabalık hiç insanlığa sığmaz. Ha bir insan kalbini kırdın, ha da Kabe'yi yıktın sözlerinden ne anladık?

Güz aylarında Sille kültür törelerine, dostların çağrısına uyarak katılırdım. Sille de doğmuş İstanbul'a yerleşmiş bir bayan konuştu törende. O da kültürel etkinlik için çağırılmıştı. Bir gün önceden gelmiş doğduğu toprakları gezmiş. Törende Onu, kürsüye konuşmaya davet edildi. İlk sözleri şu oldu. Silleyi bozmayı yok etmeyin nasıl becerdiniz diye söze başladı.

Kültürümüzün, bu kadar bozulmasını nasıl sağladık ?Başta bu soruyu Konya için daha önemli buluyorum. Herkesi dünü bilmesi, yarını görmesi gerekiyor. Sevgisiz gelecek olur mu diye soruyorum. Mevlana'nın çağrılarından habersizlik bu kadar mı olur? Yoksa çıra dibine ışık vermez mi? 751.Vuslat yıl dönümü törelerinde bir öğrenci hiç uğruna öldürüldü. Kimsenin milletin vicdanını acıtmaya hakkı olamaz. Sevgi ve hoşgörü içinde sabırlı olmayı öğrenmemiz gerekir. Öğrenmek değil yaşamda uygulamamız gerekir. 751.Vuslat törenleri gelenleri güler yüzle karşılayalım, güler yüzle uğurlarsak. Mevlana'nın felsefesini ve çağrısını yerine getirmiş olurduk. Ama yine bir üniversite öğrencisi hiç uğruna öldürüldü .Konya'nın üstüne yine kara bulutlar çöktü. Buradan, ısrarlar nasıl bozulduğuna dikkat çekmek istiyorum insanlığın.

Yol verme nedeniyle bir genç öldürüldü. Eren Peker, üniversite öğrencisidir. Hafta sonu ve boş zamanlarında harçlığını çıkarmak için çalışırken öldürüldü. 751.Vuslat yıl dönümü törenler haftasında öldürüldü.

Ailesinin değil bütün insanlığın canını acıttı bu Eren. Öksüz, babasız ayaklarının üstünde durmaya çalışan öğrenci o .O da bu çalışmayı zevk için seçmedi .Ekonomik güçlükleri ve babasız olmasından çalışmayı seçti. O da bilirdi akranlarıyla kızlı, erkekli kahvelerde kahkahalar atmayı. Ama o okumayı ve çalışmayı seçti. Ailesine sıkıntıya düşürmemek için çalışıyordu. Zorluğu çalışarak yenmeyi seçti .Geleceğinin başarılı olması yolunu seçti.

Çok basit bir şekilde şunu söyleyebiliriz. İnsanlığa örnek olacak kişiler azaldı. Doğruyu seçenlere enayi denildi .Adalette ve vicdanlarda bozulmalar yaşandı. Neredeyse bir sürü magandalara saygı gösterilecek duruma gelindi.

Bence, en çok bu toprağın gülü, bülbülü içinde, insanları sevgiyi yaşamalı. Sevgi, hoşgörü yok oluyor. Doğan Cüceloğlu'nun hoşgörü ve sabır çağrıları anlaşılmadı. Sokakta insan ölüyor. Bindiği araba arıza yapabilir. Arkadan durmadan korna çalmanın anlamı nedir? Güzel anlatımı ile Doğan Cüceloğlu'nu bile anlamadık dinlemedik.

Karadenizde teröristler Eren'i öldürdü. İyi ki varsın Eren demelerini beklerdi. Erenler İyi ki varsınız, doğru yolu seçtiniz. Bir hiç uğruna insanı öldürenler teröristtir. Yüreğinizde sevgi olmayanlar katiller.
Trafikte, polis yolda giderken 86 yaşındaki mimarı vurarak öldürdü. Ölen 86 yaşında. Polisin yaşını bilmiyorum. Biri mezara biri hapishaneye gitti.
İnsanlık için doğru olan ailesiyle birlikte çevresine de huzur ve mutluluk vererek keyifli yaşamaktır. Hiç kimse durumu ve konumundan dolayı başkalarının rahatsız etmeye hakkı yoktur. Öldürme hiçbir şekilde mazerete sığmaz. Barış ve sevgiyi, hoşgörüyü bu toplumda yaşatmak bütün insanların görevidir.
Ateş ne kadar düştüğü yeri acıtsa da bazı ateşler toplumun vicdanını da acıtır.