Yılmaz SANDIKÇI

Yılmaz SANDIKÇI

DÜŞMAN OKLARI SURİYE'DE

Şam’ı teslim alan HTŞ’nin lideri Jawlani, Jewlani, Julani, Golani ya da bizdeki kullanımıyla Colani lakaplı Ahmet Hüseyin Eş-Şara, zalim Baas rejimine karşı bir araya gelen silahlı muhalif örgütler ile büyük bir iş başardı.
*
En büyük başarı da ABD’nin başına koyduğu 10 milyon dolar ödülün kaldırılması. ABD bu ödülü niçin koymuştu, niçin kaldırdı? Bu süreçte neler değişti?
*
Ahmet Eş Şara hakkında çok şey konuşuluyor, daha da konuşulacak. Bence asıl konuşulması gereken, SSCB zamanında yıllarca güneyimizde komünist düşmanlığının bir maşası olan komşumuz Suriye’yi kurtaranlar yeni kuracakları düzenin temeline ne koyacaklar?…
*
Adalet mi, yandaşlık mı?
*
Düşmanlık deyince, komünistler düşmandı da kapitalistler dost muydu sanki Müslümanlara? Sorusu geliyor akıllara… Bu soruyu, hangisinin neler yaptığına adalet ile bakıp, yandaşlık etmeden yanıtlayın lütfen.
*
Düşman düşmanlık etmek için vardır, düşmanı düşmanlık etti diye suçlamak ahmaklıktır derim hep. İyi de düşman niçin dost olur, düşman niçin övgüler yağdırır? Düşman koyduğu ölüm fermanını niçin kaldırır?... Bu arada “bükemediğin bileği öpeceksin” denilecek bir durum olsa anlaşılır ama yok maalesef…
*
Amerikan emperyalizminin fikir babalarından döneminin ünlü Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger’in şöyle dediği söylenir: “Biz ABD olarak güçlüyüz, çünkü içimizdeki vatan hainlerini çabucak buluruz ve öldürürüz. Dünyanın diğer ülkelerinde vatan hainlerini ise kahraman yapar, ülkelerinde önemli yerlere getirir ve bize hizmet(!) etmelerini sağlarız...”
*
Zamanında İmam-ı Şafi’ye sormuşlar; “Fitne arttığında, hakkı kimin temsil ettiğini nasıl anlayacağız? Kimi takip edeceğiz?”
*
Hazret şöyle yanıtlamış “düşman oklarını takip edin, düşman okları sizi hak ehline götürür”… Kısa, öz ve doğru! Değil mi? Söylendiği zamanın şartlarında son derece anlamlı ve bilgece bir ders bence!.
*
İyi de zaman değişti, şartlar değişti. Kissinger’i dinledikten sonra günümüz şartlarında da geçerli midir acaba bu ders? Günümüzde bu dersi düşman da öğrendiyse ne yapacağız?
*
Bu dersi öğrenen düşmanın nasıl bir oyun kuracağı ve nasıl oynayacağı belli de asıl soru böyle oyunlar karşısında biz ne yapacağız, nasıl tedbirler alacağız?
*
Bu oyuna kananlara “düşman bize düşmanlık ediyor” diye gaz verenler var. Düşman bizim adama düşmanlık ediyor diye kandırılan halkların, kendi adamlarına daha çok sarılmasını sağlamaya çalışanlar olacak! Değil mi?
*
Elbette, ama bunu "kör göze parmak sokar" gibi yapmayacaklar! Oyun, taktik, strateji yürütecekler, dinimizi, imanımızı, vicdanımızı da kullanacaklar oyun alanı açmak için yalanlarına. Milletin böyle görüntülü algı oyunlarına kanması bir yana, siyaset adamlarımız bunun farkında mı acaba? Kandırılmayı nasıl önleyeceğiz mesela?
*
Bence sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a da büyük bir görev düşüyor burada; kendisini dost yada düşman söylemleri ile konumlandırmayı bırakmalı aslında!
*
Zira zamanında dostum dostum diye hitap ettiği, ABD başkanı Mr. Trump değil mi arkamızdan dolanıp, bölücü terör örgütlerine Türkiye’ye karşı kullanılacak silahlar gönderen? Nasıl dostluk bu? Aynı Trump “ekonomimizi mahvetmekle tehdit etmedi mi bizi?”… Şimdi ne oldu da övgüler gönderdi? Bu durumda bize düşen ne idi? Onların övgüsüne anlam yüklemek mi yoksa tekrar tekrar, bir daha düşünmek mi?
*
Ne dersiniz, düşman oklarını mı takip edelim yoksa aklımızı, algı yönetimi oyunlarından korumayı öğrenerek işin aslını arama yöntemleri mi geliştirelim? Geç olmadan inşallah. Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.