Mustafa ÖZLÜK

Mustafa ÖZLÜK

Kılık ve Kıyafet

İnsan için neden kılıksız denir? Bu söz üzerindeki giysilerle ilgili mi acaba? Yoksa insani duygulardan yoksun olanlar için mi kullanılır. Her neyse bunu felsefecilere veya psikologlara bırakalım.

Toplu yaşamada mutlaka kurallar konulmuş ve uygulanması gerekir. Örnek en küçük aile içinde bile aile bireylerinin her birinin üzerine düşen ayrı görevler vardır. Kuralsız ilkesiz adaletsiz yapılan işlerin hepsinin sonu kargaşadır. Kuralsız yaşamın sonu çatışma getirir.

Okullarda öğretmenler için öğrenciler için kılık kıyafet yönetmenliği vardı. Her mesleğin ve her görevlinin iş yeri veya serbest giyim şekli vardı. Giyinme ortadan kalktı mı hayır. Ama uyulması gereken kurallar belirlenmişti. Bu kurallar bayan ve erkek öğretmenler için ayrı ayrı öğrenciler kız ve erkek öğrenciler için ayrı ayrı belirlenmiştir. Büyük bir ölçüde kurallara uyulurdu her seviyede mezuniyet törenleri sınıf geceleri ve benzeri kutlamalarda kılık kıyafet herkes kendine yakışanı giyerdi. Hiçbir sorunda meydana gelmezdi.

Okullarda kılık kıyafet serbestliği getirildi. Kısaca herkes kendine yakışanı giymesi gerektiğini söylendi. Aynı şekilde öğrencilerde de kılık kıyafet serbestliğine gidildi. Öğretmen toplumun her kesimindeki gibi bıyığı sakallı tıraşını giysisini yansıtan kıyafetlerle gelmeye başladılar. Güzellik kaldı mı? Ahenk sağlanabildi mi? Belirsizliğin kuralsızlığın adı serbest kıyafet oldu. Olur mu, oldu mu? Tabii ki olmadı. Çünkü kuralsızlıktan sonuç olumlu olmaz.

Okula gelen bir veli, kimin öğretmeni olduğunu nasıl tanıyacak? Sokak kıyafeti ile okulun içindekiler kuralsızlığın sonu kargaşadır. Olumsuzluklar diz boyu yaşanmaya başladı.

Öğrencilerin kıyafetlerinde de bir bütünlük vardı siyah önlük ve yakalık. Yoksulluğu kapatıyor, herkese eşitlik sağlıyordu. Herkesin giysisi aynı oluyordu. Şimdi kıyafet ve modellik yarışına girdi. Bazı aileler okulun istediği kıyafetleri alamadı. Çocukların boynu büküldü. O yaşta yoksulluğu ve farkı hissettirdi. Olumsuzluğu erkenden gördü. Yoksulluğun acısını o yaşta yüreğinde hissetti. Değer miydi beğendiğimiz miydi diye sormaya bile gerek görmüyorum.

Öğretmene kıyafet serbest oldu. Öğrenci özel gününde istediğini giyemeyecek mi? Kendine yakışanı hiç giyemeyecek. Adalet olmayınca nasıl olur sonuçlar? Giyim, kuşamı şu zamanda sorun olur mu? Özgürlük kısıtlanabilir mi? Milletin ağzı büzmek olası değildi. Öyleyse özlemi baskıcı yönetime engellemeye kalkıyorlar. Sözlerinin çıkması boşuna mı? Niye yol açıyorsun iktidarı destekleyen gazete bile neyin kafası diye başlık attı. İlçe milli eğitim müdürünün telefonu sonucu kapılar açıldı. Herkes girdi törene. Milleti germeye değer miydi? Kraldan kralcı geçilenlerden, toplum çok çekti hala çekiyor.

Bir öğrencimiz çok yorgunum dedi. Etraftakilerden sorular yağdı. Bayram temizliğimi yaptın gibi sorular sıraladılar. Kim kimin içinde kopan fırtınaları bilebilir ki.

Sadece güçle yapılan işlerde mi yorulur insan? Beden yorgunluğu iyi bir banyo güzel bir uyku ile geçer. Gönül yorgunluğu bilir misin? Umutsuzluğun ne demek olduğunu bilir misin? Umut tükenmesini bilir misin? İsteklerin gerçekleşmesi yorgunluğu bilir misin? Sorunlara çoğaltabiliriz. İnsan arzuladığı yerde olmaması yorar. Sürekli ruhunu incindiğini düşünür. Kendi işlerine kendi yapmak ister. İstediğini gerçekleştiremez işte stres, işte yorgunluk budur.

Kulağıma anlat sözü boşuna söylenmedi. Önceden neden kapıya güvenlik güçleri kondu törende. Öğrencilerin özgüven içinde özgürce eğlenebilmeleri gerekmez mi? Kapıda Jandarma niye çağrıldı? Olay mı var yoksa planın uygulanması önceden hazırlandı. 12 Eylül'den önce bile üniversitelerde kapıda güvenlik güçleri yoktu. Lisede şu ortamda nereden çıktı. Neden böyle tedbirler alınmaya gerek görüldü. Önceden tedbir mi alındı?

Çocuk ruhum kaygılardan azade yüzlerde nur, ekinlerde bereket diyor Orhan Veli Kanık. Çocukları da insan olduğunu sorumluluk taşıdıklarını çevresindeki yaşananların her şeyin farkında olduklarını hiçbir zaman unutmayalım. Olanları görmemezlikten gelmeyelim. Onlara insan gibi akranımız gibi davranışlarda bulunmamız gerekir.

Anne ve baba çocuğunun okulda başarılı olmasını sokaklarda oyun oynamasını canı gönülden görmek ister. Çocukların hepsi akranları gibi koşup oynamak isterler. Çocuklar hata ve yanlış yapacaklar diye serbest yaşamadan yoksun bırakılamazlar. Yaşam da hiçbir şey hiçbir zaman dört dörtlük olmaz. Çocukların hataları mutlaka olacaktır. Çamurla tozla toprakla oynayıp üstleri başları kirlenecektir. Sen de oyun içinde kırıp dökeceklerdir her şey onların Tabii ve doğal hakkıdır. Büyüklerin yanlışları ve kusurları görülmez veya önemsemez gülünür geçilir. Engellilerin ve çocukların hataları niye çoğaltıyoruz onlar da en iyisini yapmak isterler güçleri yetse.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.