Nal dört, Mıh dört oldu mu futbol karnımızı doyuracak. Spor spor olarak yapılmalıdır. Kimler vekil olabiliyor toplumda? Kimler kulüp başkanı olabiliyor kulüplere? Sokaktaki insanlar birbirini incitiyor. Kulüp başkanlarına bakarak öğreneceğimiz örnek alacağımız ne var? Millet olarak kin ve nefret söylemlerinden bıktık. Biz sevgi diyenleri bekliyoruz artık.

Bir ülkedeki kültür seviyesi orada yapılan işlerin kalitesini gösterir. Demokrasi kültürü, özgürlük kavramı toplumlar için çok önemlidir. Yurttaşlık bilinci kazanmış olanların talepleri farklı olur. İnsan haklarının düzeyi o toplum için çok önemlidir. Davranışlarımız gelişmişlik düzeyimize göre olur. Davranışlarımızı belirleyen ilke ve kurallar vardır toplumda. Kültür seviyesi yükselmiş toplumlarda kural ve ilkeler değer kazanır. Bireylerin davranışlarını ve kişiliğini kural ve ilkeler belirler.

Her işin, her müsabakanın, her yarışın kuralı vardır. Kurala uyarak kazanmak hem centilmenlik hem de başarıdır. Hak ederek kazanmakta, kaybetmekte erdemdir. Kaybeden daha çok çalışma azmi içinde olmalıdır. Kazanmanın yanında berabere kalmak da var. Her sonuç herkes için geçerli olmalıdır. Sonucu olgunlukla karşılama kusuru kendinde görmek erdemdir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılı çok önemli ve o kadar da anlamlıdır. Bunu millet olarak her alanda coşku ile kutlamak gerekir. Ama suyu bulandırarak, bulanık suda balık avlama meraklısı da çoktur.

Herhangi iki Türk takımı Suudi Arabistan'da maç yapabilir. Yapmalıdır da. Bu dostluğa nişane olarak herkes tarafından onaylanırdı.

Ama 100.yılında kupa maçını yurt dışında taşınmasının anlamı nedir? Her şeyi ile bize ait olan kupa ve takımlar oraya götürmenin gerekçesi nedir? Bu işe kalkışanlar normal karşılanabilir mi?

Bazı yanlış işe kalkışanlara Allah'ın parmağı yok ki gözüne soksun derler. Yanlış hesap Bağdat'tan döndü ama milleti onure edecek bir oyun oynanmadı. Yanlış ve ters atılan adımın sonucu da ters oldu.

Şu takım haklı demeye gerek kalmadı. Yanlışa yanlış da çare olmadı. 100. yıla gölge düşürülmek istenen ülkeye güneş doğmadı. Kurucusunun ilkelerini her iki takımda sahip çıktı. Buraya kadar olanlar oldu.

Pekiyi Türkiye'de Şanlıurfa'da niye gölgelendi? Sen Federasyonu mu protesto ettin yoksa futbol severlerimi protesto ettin? En büyük kulüp taraftarlarına ve halkına yanlış yapmaz. Federasyonu binlerce protesto yöntemi vardı. Farklı bir seçenekli protestonun yapsaydın herkes yanında olurdu. Takdir kazanırdı protesto. Hem karanlığa hem de yalnızlığa oynamamış olurdun. Söyleyecek söz bulamıyorum. Takım ne demek? Dilim varmıyor ama yabancı hakem getirilsin, varda yabancı hakem bulundurmak tuz koktu, tahta çürük çivi tutmuyor demektir.

Girişte söylemeye çalıştığım ilkeler ve kurallar var mı? Adaletin hüküm sürmediği yerde kaba güç hüküm sürer. Sonunda kara tablo karşına çıkar. Utanacak yüz varsa başa dönerek çare aramaya başlar.

"Balık baştan kokar" atasözümüz ne kadar doğrudur. Federasyon Adil ve hakça olmayınca her yere sirayet etti. Karanlık, çıkmaz sokaklara girildi. Yabancı oyuncu, yabancı hakem, yabancı var hakemleri çare olur mu?

Işıklar sönse de umutlar sönmez Ehil ve liyakat sahiplerinin iş verirse başarıya hemen dönülür. Adalet ve liyakat olması kendi ülkende güvenecek kurum bulamazsın dışarıya koşarsın.

Sonuca sevinmek birlikte. Bunu başaramadığımız sürece sporun anlamını ve erdemini kavramamış oluyoruz. Beraber sevinmeyi öğreneceğiz. Kazananı kutlamayı bileceğiz. Ahlaksız, mandallık yapanlara sporsever gözü ile bakılmaz.

Mustafa Kemal Atatürk diyor ki Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. Spor içeride kardeşlik dışarıda barış ve dostluk sağlar. Ne İçerisi ne de dışarıya da görünüm güven vermiyor.

Çevik, akıllı, erdemli, ahlaklı sporcu karşı takımın oyuncusu sakatlanınca gol pozisyonunda olsa bile topu dışarı atandır. Kendi takımından karşı takımdan eller patlayıncaya kadar alkışlanırdı. Biz sporu sağlık eğlence zevk olarak öğrendik, öyle kalmasını isteriz. Derebeyi ve kabadayı yöneticilerle spor olmaz. Millet olarak daha fazla kirlenme ve karanlığa milletimizin hoşgörüsü kalmadı. Her şeyin ilke, kuralı, adaletin olmasını daha fazla özletmeyelim millete.

İlkesiz, kuralsız, adaletsiz başarı Edirne'den öte geçmiyor. Emek ve adaletle kazanılan her şey başarıdır, onurdur, sevinçtir. Futbolun ve sporun sevincini yaşamak istiyoruz dünyada.