Yılmaz SANDIKÇI
ABD'den selamlar
ABD'DEN SELAMLAR
Yurt dışına her çıkışımda Türkiye’nin ne kadar büyük olduğunu bir daha görürüm. Ne kadar uzaktan bakarsan o kadar büyüktür Türkiye. Ancak içeriden bakınca o büyüklüğü temsil etmeyen kafaların küçük akıl dünyası Türkiye’yi de küçültür, zayıflatır sanki.
*
Bu seyahatimde ABD’den görünüşümüze değinmek istiyorum. Türkiye: Fırsatlar ve Riskler ülkesi;
Ekonomide Güçlü Rakamlar
Türkiye 2025’e güçlü bir büyüme ivmesiyle giriyor. Yılın ikinci çeyreğinde ekonomi %4,8 büyüdü; turizm ve ihracat beklentiler üzerinde. Hükümetin hedefi, enflasyonu %28,5’ten 2027’de tek haneye indirmek. Bu tablo, yatırımcılara umut verse de, yüksek faizler ve kırılgan şirket yapıları risk oluşturuyor.
*
Siyasette Çatlak Sesler çoğalıyor.
Siyasi cephede ise tablo daha çetrefilli. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan protestolar, toplumdaki kutuplaşmayı derinleştirdi. Hukukun üstünlüğüne dair endişeler, uluslararası sermayenin Türkiye’ye bakışını olumsuz etkiliyor.
Bir CHPye kayyum atama işini ekleyin.
*
Toplumda Derinleşen Kutuplaşma
Toplumsal alanda ise hem ekonomik sıkıntılar hem de ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, genç kuşakların umutsuzluğunu artırıyor. Aileyi güçlendirme politikaları ve doğum oranlarını artırma çabaları, ekonomik ve sosyolojik zeminde farklı yankılar buluyor.
*
ABD’den görünen
ABD açısından Türkiye, hem stratejik ortak hem de kırılgan bir deneyim alanı. Ekonomide direnç, siyasette belirsizlik ve toplumda kutuplaşma… Bu üç başlık, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin kaderini belirleyecek diyorlar burada.
*
Son Söz
Demokrasinin kalitesi muhalefetin gücüne bağlı bu da hükümetin hukuk devleti ile kanun devleti arasındaki farkı anlamaya seviyesine..
*
Türkiye’nin önünde büyük fırsatlar var. Ama bu fırsatların gerçeğe dönüşmesi için yalnızca ekonomik rakamlar değil, kurumsal güven, hukukun üstünlüğü ve toplumsal uzlaşıya yönelik adımlar da şart.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.