Yılmaz SANDIKÇI
ÇAM AĞACI KATLİAMI YAPMAYIN
Günler, aylar, mevsimler, yıl dönümleri, bayramlar derken yine bir yıl daha geçti, yeni bir yıl daha geldi. Tarih bu, doğası gereği tekrar edecek elbette…
*
Kurban Bayramını, sanki bir hayvan katliamı gibi gösterenler, bu bir vahşettir diyenler var ya Noel kutlaması için yapılan çam ağacı katliamına neden ses etmiyorlar? Tarih bu iki yüzlülüğü affeder mi sanıyorlar!?
*
Bu konuda en iyi tecrübeyi, 1999 yılında Londra’da yaşadım. O yılbaşı insanlık üçüncü bin yıla giriyordu takvimlerde. Kurban Bayramı ile Noel arka arkaya gelmişti. Birisi unutulmadan diğeri gelince, sohbetlerde ikisini karşılaştırmak adet olmuştu. Bizim inancımız, sizin inancınız, farklı yönlerimiz, benzer yönlerimiz derken, sohbet alıp başını gidiyor, sonunda söz gelip dayanıyor Müslümanların Kurban Bayramına; onlar kan görüyor biz yardımlaşma görüyoruz, onlar vahşet görüyor biz merhamet ve fedakârlık görüyoruz Kurban Bayramında. Dilim döndüğünce anlatıyordum Londra’da, hem o yıl hem sonraki yıllarda, bu karşılaştırmayı yapanlara.
*
İçindeki vahşeti kurban bayramında icra eden Müslüman görüntülü bağnazların kurbanlıklara yaptığı eziyetin izahı yok maalesef. Cehaletin İslam imajına verdiği zararın da telafisi yok. Bu konular boğazıma bir düğüm gibi takılıyor, üzülüyorum. Beşerin bireysel hatalarını sisteme mal edemeyiz diyebiliyorum.
*
Sistemler, sistemin bir parçası olma bilincine ulaşmış, en küçük parçadan bütüne giden süreci anlamış, sorgulama yeteneğini geliştirmiş yani birey olabilmiş insanlar sayesinde düzgün çalışır. Düşünmeyen, sorgulamayan, körü körüne inanan, gördüğü üç kuruşluk menfaat hatırına fikirsiz bir koyun gibi iyiyi - kötüyü ayırmadan biat eden beşer ile sistem kurulmaz, kurulsa da çalışmaz.
*
Hz İsa’nın doğum gününün kutlanması olan Noel Bayramı, kapitalizmin modellediği Noel Amcanın desteği ile dini bayramdan çok bir hediyeleşme gününe dönüşmüş. Kadim Türk medeniyetine dayandırılan inanç ve kültür birikiminden süzülerek gelen ağaç süsleme geleneği ise zamanla sevimli(!) bir görüntüye bürünüp Noel kutlamasına karışmış ve oradan yılbaşı kutlamasına bulaşarak tüm dünyaya yayılmış. Medya ve sinema eliyle pazarlanan bu bayramın bizim ülkemizde de yer bulmaya başlamasında, yukarıda tanımlamaya çalıştığımız aklını kullanmaktan korkan bilinç seviyesi düşük, fikirsiz, bağnaz Müslümanların olduğu kadar bunlara tepki gösterip sırt çeviren ama aklını kullandığı halde ferasetini kullanmayan Müslümanların da büyük rolü var… Çünkü tarih bilmiyorlar, başkaları hatırına terk ettikleri bizim olan bir geleneğe, başkaları sahip çıktı diye başkalaşıyorlar…
*
Bu iki grubun, birbirine zıt olmasına rağmen düşmanın amacına nasıl da birlikte hizmet ettiğini 15 Temmuz melun olayında görmüştük. Görüntüsü benzer benzemez ama işin aslını anlayanlar biliyor.
*
Acaba bir gün Ramazan Bayramı ile Yortu da birbirine karışır mı? Müslüman olmayanlar da bizim bayramlarımızı taklit veya takip ederler mi? Aslında zor değil biliyor musunuz? Ama önce kendi aramızdaki hoşgörüyü geliştirmemiz gerekiyor. Sonra “akılsız iman” sahibi olmak yerine aklı kullanarak gelişmeyi, muasır medeniyet seviyesine ulaşmayı hedef edinen “akıllı iman” sahibi olmayı tercih etmeliyiz. Ve tabibi örf, töre, gelenek ile din arasındaki farkı anlamalı, şekillere değil dinin manasına bakmayı öğrenmeliyiz…
*
Kurban Bayramımıza dil uzatanlara, 1999 yılının Noel sonrasında Londra’daki arkadaşlar ile yaptığım sohbetlerden kısa bir alıntı ile cevap vermek istiyorum; … Birkaç hafta önce, bizim kurban kesmemize vahşet demiştiniz, hayvanlara yazık demiştiniz. Peki, şimdi ne oldu farkında mısınız; Noel için süslediğiniz çam ağaçlarından, atık çöp yığınları oluştu. Sadece Avrupa’da kaç yüz milyon çam ağacı katledildi? Ne olacak bu ağaçlar? Noel Bayramı diye ormanları yok etme hakkınız yok, yazık değil mi? vs soruları sıralamam üzerine, birisi, “ama biz plastik ağaç kullandık” diye savunmuştu kendisini. Özrü kabahatinden büyük…
*
İyi de plastiğin üretimi zaten bir faciadır doğa için, geri dönüşümü veya yok edilmesi de ayrı bir sorundur. Ancak Müslümanların Kurban Bayramında kestiği hayvanlar, insanlık için temel besin olan protein kaynağıdır, eti sadece kurban sahibi için değil, fakir fukara için de bir mutluluk vesilesidir. Kemiğinden derisine, boynuzundan tırnağına her parçası farklı bir sanayi dalı için hammadde olur. Kurban bir sorumluluktur, bir paylaşımdır. Peki ya yol kenarlarına dağ gibi yığılan bu canım ağaçlar ne olacak? Çöp!... Yazık değil mi!
*
Kendimize dönersek, onların bizim inançlarımıza, değerlerimize saldırması çok doğaldır. Doğal olmayan bazı Müslümanların yaptığıdır! Ne dersiniz, sizce Noel ile yılbaşı kutlaması arasındaki farkı bilmeden yılbaşı veya yeni yıl kutlamalarını eleştirenler, Kurban Bayramını Müslüman olmayanların ibret ile örnek alacağı medeni bir şekilde mi, yoksa onlara İslam’ı eleştirmeleri, Müslümanları vahşi göstermeleri için fırsat verecek şekilde mi icra ettiler?
*
Sapı samanı karıştıranların azalması, beşerden insan olma seviyesine yükselmek için sorgulamaya, düşünmeye ve işin aslını aramaya başlayanların çoğalması dileği ile yeni yıl kutlu olsun, huzur, bereket, barış ve başarı getirsin… Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.