Yılmaz SANDIKÇI

Yılmaz SANDIKÇI

ÇOCUKLARIMIZ VE MİLLİ EGEMENLİK

Ne güzel bir hafta sonu geçirdik, hem Ramazan Bayramını hem de Ulusal Egemenlik Bayramını idrak ettik… İnşallah.

*

15 Temmuz gecesi yapılan melun ihanet girişiminin ardından 16 Temmuz 2016 günü sayın cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “halkın gücünün üzerinde bir güç yoktur” sözünü hatırladım! Çok önemlidir, bu söz unutmamalıyız!

*

Milletler karşılaştıkları zorluklar karşısında, millet olmanın delili olan birlikte hareket etme refleksine sarılırlar, sen ben, şucu bucu laflarını bırakırlar ve birlik içinde zorlukları aşarlar. Yaşananlardan aldıkları dersleri tecrübe birikimine, kültür hafızasına eklerler. Milli hafızaya girerek, milli karaktere yerleşen sözler de böyle zor zamanlarda anlam bulup, ortaya çıkarak milletin karakteri olurlar. Milletin hafızası milletin aynı hataya düşmesini önler ve milletin karakteri de düşülen hatlardan hızla kurtulmasını sağlar.

*

Tarihimiz ve milli hafızamız böyle tecrübelerle doludur. Bunu bilen emperyalist, sömürgeci güçler, parçalamak, yutmak, sömürmek istedikleri milletimizin hafızasını bozacak şekilde gerçekleri çarptırarak anlatan yalanları yayanları aramıza karıştırmıştır hep! Bu yalanlara kananlar Milletin karakterinden uzaklaşır ve haine, düşmana hizmet eder. Hem de bunu millete hizmet ediyor zannı ile yapar. Hatta İslama hizmet eder görüntüsünde İslam düşmanlarına hizmet edenleri takip edenler bile var!

*

Birinci dünya savaşından sonra Anadolu şehirleri işgal edilirken, 13 Kasım 1918 tarihinde itilaf devletleri İstanbul’u da işgal ederek önemli noktaları kontrol altına aldı ancak yönetime el koymadı. Düşman güçleri Boğazlara ve İstanbul’a yerleştikten sonra 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’u tekrar işgal ederek yönetime de el koydu ve 11 Nisan 1920 günü Meclis-i Mebusanı resmen kapattı, Anadolu'nun işgaline karşı istiklal mücadelesini destekleyen bazı kişilerle birlikte bazı mebuslarımızı Malta’ya sürdü.

*

İşgalcilerin İstanbul’daki meclisimizi kapatmasının hemen yerine Ankara’da açılan meclisi “paralel meclis” diye adlandırıp, Türk milletinin hafızasını bulandırmaya çalışanlar, cahil değilse eğer nedir sizce? Cahilin de hizmeti sonuçta haine değil midir? Bu yalanlara kananlar kime hizmet ettiğini bir daha düşünebilir mi lütfen?

*

Osmanlının son elli yılında yaşadığımız olayları, kayıplarımızı, devletin vergi toplama hakkını bile ortadan kaldıran düyun-u umumiye gibi bir kanunu uygulamak zorunda kalmamızı, sonunda düşmanın İstanbul’u fiilen işgal ederek yasama, yargı ve yürütme kuvvetlerimizi dağıtmasını nasıl yorumlamalıyız milli hafızamız ve milli karakterimiz ile?

*

Meclisin kapandığı, sarayın çalışamaz hale geldiği bu şartlar altında milletin bağımsızlığını ve vatanın kurtarılmasını sağlayacak çözümler üzerinde düşünenler, acilen bir meclisin toplantıya çağrılması gerektiğini önceden anlamışlar ve bu çalışmalar kapsamında her sancak bölgesinin 5 temsilci seçerek Ankara’ya göndermesini, dağıtılmış olan mebusların da bu meclise gelmesinin sağlanmasını kararlaştırmışlar vakti zamanında.

*

Milli mücadele azmi yüksek, işgale karşı duran halkı temsil eden kişiler, payitaht İstanbul’daki meclisimizin kapatılmasından 2 hafta sonra Ankara’da toplanarak 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisini kurdu. Milletin bu meclisi, kuvva-i milliye ile ortaya koyduğu milli mücadeleyi yönetirken ilan ettiği ilk anayasanın (1921) ilk maddesi de “hakimiyet bila kayd ü şart milletindir” sözü olmuştur, yani “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”…

*

İşte bu söz 16 Temmuz 2016 günü gayet net bir şekilde “halkın gücünün üzerinde bir güç yoktur” şeklinde hatırlanmıştır. Benzer ihanetleri yaşamamak için unutulmamalıdır! Ve özellikle de geleceğin büyükleri olacak çocuklarımıza iyice anlatılmalıdır.

*

Bunun yanında, “adaletin de, eşitliğin de, bağımsızlığın da dayanağı milli egemenliktir” dedirten milli hafıza da çocuklarımıza doğru anlatılmalıdır. Çünkü milleti kurtaracak olan yine milletin iradesidir ve o irade hür vicdanlarda oluşmalıdır.

*

Çocuklarımız, kendi menfaatleri için veya belli bir zümrenin siyasi emelleri için dinimizi suistimal ederek milletin vicdanını şaşırtmaya çalışanlardan ve Allah’ın kelamını dünya menfaati için satanlardan korunmalıdır!... Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.