Günah olan ırkçılıktır! Günah olan, müslümanlara milliyetçiliği günahmış gibi gösterirken Arap ırkçılığı yapmaktır! Günah olan Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alırken, Türkleri ve müslümanları Arapların ve işbirlikçisi milletlerin ırkçı emellerine hizmet ettirmek ve bu politikaları İslam dininin gereğiymiş gibi anlatmaktır!

*

Bir yanda Atatürk’e iftira atan ve hakaret eden Araplar ki bunlar 1. Dünya Savaşı’nın galibi İngiliz, Fransız ve İtalyan’a teslim olan Arapların torunudurlar… Bunların çoğu dedeleri gibi, teslim oldukları işgalci ülkelerin düşmanca fikirlerini Türkler arasında Arapça dilinde yayma projesine hizmet etmeye devam ediyorlar. İşin aslını, hakikati aramadan kananlardan da itibar görüyorlar!

*

Diğer yanda kendi ülkesinde yaşayamayan ve kaçıp, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşama tutunan hatta keyif çatanlar ki bunlar da Türklerin 1. Dünya Savaşı’nın galibi İngiliz, Fransız, İtalyan ve bunların işbirlikçisi Yunan gibi yancı devletlerin işgal hareketine karşı dedelerimizin, Atatürk önderliğinde savaşarak kurtardığı vatanımızı sessizce işgal ediyorlar. Ne niyetle, kimler için acaba?

*

Asıl üzücü olanı, aklını bunları anlayacak seviyede kullanamadığı için Arapça yayılan düşman yalanlarını din veya tarih zannederek Atatürk’e düşman olan ve hakaret edenlere itibar eden Türk(!) çocukları…

*

"Masonların Atatürk’ü zehirleyerek öldürdüğünün ortaya çıktığı" haberini veren Yeni Akit Gazetesi… Masonların, Atatürk’ün ölüm tarihi 10 Kasım 1938 gününü sevinçle, “büyük kurtuluş günü" olarak kutladığını da yazmıştı... Masonların, düşman bilip öldürdüğü Atatürk'ün arkasından “Atatürk de masondu iftirası” ile Müslümanları kandırdığı da ortaya çıkmış oldu! Peki, hala bazı Müslümanların düşman yalanlarına kanmaya devam etmesi nasıl açıklanabilir? Ya, masonların “Atatürk de masondu yalanını” Müslüman kılığında yayarak, Atatürk’ün başarı ve kazanımlarını, eserlerini karalayanlar, millî mücadelemize kara çalanlar için ne diyeceksiniz? Masonlar, Müslüman mintanı içinde mi geziyor yoksa?

*

Atatürk, Allah’ın “akıl dini” olan İslam’ı, “nakil dini” haline getiren söylentiye ve hurafeye karşı çıkarak Allah’ın indirdiği dinimizin Allah’ın verdiği “akıl” ile anlaşılmasını sağlamaya çalışmıştır. Buna rağmen sanki Atatürk dine karşıymış gibi gösteren akıl ve ahlak fukaralarına kananlar, niçin kanıyorlar acaba? Söylentiyi, rivayeti, Arap geleneklerini, hurafeyi hatta israiliyatı İslam dini gibi anlatanların, hakikati saptırarak İslam’a hizmet(!) ediyor görüntüsü ile aslında İslam düşmanlarına hizmet ettiğini niçin göremiyor bunlar? 15 Temmuz yetmedi mi?

*

Küçük olmalarına rağmen büyük anlamlar taşıyan sözcükler üzerinde yeterince düşünmeyenler kolayca kandırılıyorlar! Sonra, düşünmeden konuşanların çıkardığı kavgaların tozu dumanı arasında rasyonel aklı da kaybediyor kandırılmış olanlar! Rasyonel aklı kaybedenler nassı bile doğru anlayamıyorlar!

*

Bence samimi bir müslüman haklı çıkmak için konuşmak yerine, hakikati ortaya çıkarmak için konuşmayı öğrenmelidir… Ve ortaya çıkan hakikat ile inatlaşmak yerine işin aslını aramalı, şekillere kanmak yerine dinin manasını anlamaya çalışmak için anlama kapasitesini artırmanın yolları üzerinde düşünmelidir.

*

Bu da ancak, kişinin milletini sevmesi ve milletine en iyi şekilde yararlı olması gerektiği bilincine ulaşması ile olur. Bunun için kişinin milletini tanıması gerekir! Ümmet ile milleti birbirine karıştıranlar milleti de anlayamazlar, milliyetçiliği de!... Bu kadar hayati bir kavramı anlayamayanlar masonun yalanına da kanar, düşmanın yalanını da yayar.

*

Milliyetçilik, milletine yararlı olma arzu ve bilinci verdiği kişiyi birey olarak geliştiren bir duygu olarak, toplamda milleti geliştiren bir kıvılcım gibidir. Irkçılık ise kişinin milleti ile böbürlenme dürtüsüdür ki, ilkeldir ve vahşidir.

*

Son günlerde birilerinin, milliyetçilik ile ırkçılık arasındaki farkı görmezden gelerek Türklere milliyetçiliği günahmış gibi gösteren yayınlar yaptığının farkında mısınız? Milletin adını vermeden “hepimiz tek milletiz” filan diyorlar! Aslında üstü örtülü Arap ırkçılığı yapıyorlar. Bunlar, Arapların sessiz istilasına zemin açmak için Türkleri yine din ile kandırıyor olmasınlar!?

*

Şimdi sorum şudur, “İslam’a göre Türküm demek günahtır, Türküm demek yerine müslümanım elhamdülillah demek gerekir” diye diye Türk çocuklarını milliyetçilikten soğuturken, Türk milliyetçiliğini ayaklar altında alırken Arap ırkçılığını açık veya gizli överek, Türkleri Arabın ve işbirlikçisi milletlerin ırkçı emellerine hizmetçi yapmaya çalışanlara kanmaktan nasıl kurtulabiliriz sizce? Bu siyaseti İslam dininin gereği gibi gösterenlerin oyununu nasıl bozabiliriz milletçe?

*

Milliyetçilikten korkuyla kaçarken, cibilliyetsizlik çukuruna düşerek başka milletlerin ırkçı emellerine hizmetçi olanlara, milliyetçilikten korkmak, kaçmak yerine ırkçılık ile milliyetçilik arasındaki farkı anlamak gerektiğini nasıl anlatabiliriz? Örneğin, şöyle bir ipucu vereyim; particilik, cemaatçilik, tarikatçılık, akrabacılık, hemşericilik, işi ehline vermek yerine adam kayırmak gibi adaletsiz ve liyakatsiz davranışların hepsi ırkçılığın şubeleridir. Bu ilkel yanlışta ısrar etmek günahtır, milliyetçilik değil!

*

Unutmadan, müslüman olan hain olmaz ama hainler müslüman kılığında gezer ve konuşurlar! İslam dininin altına gizlenerek, sömürgeciler hesabına ırkçılık zehrini yayanların oyununu bozacak olan şifa milliyetçiliktir. Tabi ki önce müslüman kılığında Arap ırkçılığı yapmaya devam edenlere kanmayı bırakmak gerekir!

*
Sözün özü, günah olan milliyetçilik değil ırkçılıktır, adaletsiz ve liyakatsiz siyaset yürütmektir! Allah’ın selamı şekillere ve söylentiye kanmak yerine dinin manasını anlayanlar üzerine olacaktır. Selam ve dua ile.