Yılmaz SANDIKÇI

Yılmaz SANDIKÇI

ONE MİNIT! OLMAZ ONE MİNIT!

Hatırlar mısınız 2009 yılının Ocak ayında o zaman Başbakan olan şimdiki Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan Davos zirvesindeki toplantıda “one minıt” diyerek sözü almış ve yanında oturan İsrail cumhurbaşkanına halkın tabiri ile posta koymuştu! Bence muhalefette olanlar bile o andan gurur duymuş ve bu duyguyu yaşattığı için neredeyse tüm Türkiye Erdoğan’a minnettar olmuştu…

*

Dün yerel seçim sonuçlarını izlerken, seçmenin Erdoğan’a “one minıt” dediğini duyar gibi oldum... One minıt, olmaz! One minıt böyle gitmez Sayın Erdoğan one minıt!

*

Hatta bununla da yetinmedi seçmen ve sayar hükümetine güvenoyu vermemiş de oldu bir yönden.

*

Yerel seçimleri genel seçim havasına çeviren AKP hükümeti bu mesajları anlar mı sizce? Yoksa anlamış gibi yaparak bir süre sessiz kalıp, sonra kaldığı yerden bildiği gibi mi devam eder?

*

Eski Türkiye’de seçim yaklaşırken İçişleri, Ulaştırma ve Adalet bakanlarının istifa etmesi gibi bir gelenek vardı. Bu gelenek devlet imkânlarını elinde tutan hükümet partisinin seçimlerde devlet imkânlarını kullanarak bir haksızlık yapmasını önlemek için uygulanırdı. Yeni Türkiye’de bu geleneği kaldırmaları kötü oldu! Ancak son seçimlerde bu kötülük katmerlendi ve kendilerini vurdu!

*

Zira hem hükümet partisi yerel seçimlerde seçmen vicdanına oransız ve adaletsiz şekilde devlet gücü ile hitap etti hem de buna rağmen kazanamadıkları için devlet imkânlarını seçmen gözünde küçük düşürülmüş oldular.

*

Üstelik AKP’nin başa baş kazandığı belediyelerde seçmen gözünde şaibeli duruma düştüler. Bu adaletsizliği fark eden herkesin aklında şu soru var; AKP, devlet imkânlarını yerel seçim çalışmalarında haksız yere kullanmasaydı o belediyeleri kazanabilir miydi? Hayır, kazanamazdı! Kanaati yaygın bence. Değer miydi? Müslüman olmanın işareti ahlak sahibi olmak, kaybederken bile onurlu olabilmeyi gerektirmez miydi?

*

Bir de seçmenin aşağıdaki soruya hükümetin cevap vermemesi üzerine, seçmen cevabı kendisi buldu: Belediye seçimlerinde rakip parti adaylarının seçilmesini önlemek için veya seçilmiş olanların başarılı olmasını engellemek için iktidar-hükümet-devlet gücünü rakip partinin halka hizmet etmesini zorlaştırmak veya sınırlamak üzere kullanmak İslam’a uygun mu? Böyle yandaş davranışlar Müslüman olana yakışır mı? Böyle haksız, adaletsiz uygulamalar şeriata uyar mı?

*

Seçmen cevabı kendisi verdi! Hem de gözlediğim kadar ile seçimden çok önce: Hayır, yakışmaz dediler! Uymaz dediler! Bu cevabı bulan seçmen şunu da düşünmeye başladı; “Bunların, yani adaleti dilinde kullanan ama yaşama uygulamayanların, yandaşlıktan vazgeçmeyenlerin istediği şeriat ne tür bir şeriat olacak ki? Kendi saltanatı ve sarayındaki rahatı için Müslümanları ayrıştıran, Müslümanı Müslümana kırdıran, peygamber torununu dahi öldüren ve kendini Müslüman göstermek için mızrakları ucuna Kuran sayfaları astıran Emevi kafasının siyaset oyunlarını ve hilelerini şeriat diye yutturmasınlar sonra… Allah muhafaza!

*

Bir de halifelik istiyorlar değil mi? Biz de isteriz istemesine de sormayalım mı niçin Suudi Arabistan bayrağı sallıyor hilafet isteyenler? Suudi Arabistan ki, İslam İşbirliği Teşkilatının Filistin’e destek olmak için yaptığı toplantıda İsrail’e ambargo koyma teklifini reddeden dört Müslüman(!) ülkeden biri değil mi? Peki ne tür Müslüman bunlar? Bunlar, Müslümanların kutsalını niçin bayrak olarak kullanıyorlar? Kendi saltanatı için Müslümanı Müslüman kırdıran Emevi kafasının mızrakları ucuna Kuran sayfaları astırma hilesine benzemiyor mu bu bayrak?

*

Bazı sorulara cevap aramayanlar Müslüman kılığında İslam düşmanlarına hizmet edenlere kolayca kanıyorlar.

*

Bu seçimde üçüncü parti olmayı başaran Yeniden Refah Partisi’ni unutmak olmaz! Milli görüş gömleğini deri değiştirir gibi çıkarıp atanların kandırdığı babası merhum Necmettin Erbakan’ın düştüğü oyunu bozmak için bir adım attığı bile düşünülebilir Sayın Fatih Erbakan’ın… Sözde değil özde millî olmak isteyenler için bir umut olabilir. Hatta bence bazılarının ima ettiği gibi Zübük olan, bence F. Erbakan değildir!

*

Bir de Erdoğan’ın şu “one minıt” çıkışının zamanlamasını manidar bulmaya başladı birileri, biraz düşününce... Selam olsun görüntüye söylentiye kanmak yerine işin aslını arayan herkese!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.