Mustafa ÖZLÜK

Mustafa ÖZLÜK

Hepimiz Sorumluyuz

Hepimiz sorumluyuz ülkemizin durumundan, çocuklarımızın geleceğinden. Ben ekini ırgata verdim, diyerek sorumluluktan kurtulamayız. Kenara çekilip seyirci olamayız.

Sorumluyum ülkemin düz ovasından dik dağından diyor ozan. Adalette, demokraside, özgürlükte, teknolojide, bilimde geliştirmeden hepimiz sorumluyuz. En azından üzerimize düşeni en iyi yapmalıyız.

Vatanımızı savunmak her yurtseverin görevidir. Vatan söz konusu olunca seyirci kalınamaz. Milletçe gelişme, huzurlu yaşama için gerekli sorumluluktan kimse kaçamaz. En gelişmiş Milletler içinde yerimizi almalıyız Türkiye olarak. Teknolojiyi geliştirme, milli geliri arttırma her birey için vicdani bir sorumluluktur.

Öğretmenlerimiz üzerimize düşeni biz yapamadık diye söze başlarlardı. Sizleri çok çalışarak başaracaksınız derlerdi. Vatan bizden bir şeyler bekliyor diye heyecanlanır ve gururlanırdık. Bireysel gayretlerle ulaşılamayacağını zamanla gördük. Bilim ve teknolojiye sıkı sıkıya sarılmalıyız milletçe. Cehaleti, hurafeyi ortadan kaldıramadık yüz yılda. Aydınlanma kapılarını sonuna kadar açmamız gerekirdi. Bilimsel eğitimle, teknolojiyi geliştirmek için hızlı adımlar atılmalıdır.

Taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir diyor atasözü. Bilim ve teknoloji geliştirmek devamlılıkla sağlanır. Geçici hevesle, gelişme hiç olmaz. Birlikte gerekli ortamlar hazırlayarak çok çalışmamız gerekir.

'Bilim yapmak genetik veya zeka meselesi değil gelenek meselesidir.' Süreklilik gerektiriyor, gelenek haline getirilmesi gerekiyor. Yol kurulsa, yolda sürekli yürümek, bilimsel, çalışma yapmak gerekiyor.

Burada sürekliliğin altını çizdikten sonra zekayı inkar etmiş olmuyoruz. Ama zekayı kullanmazsan diğerlerinden veya cahilden ne farkın olur?

Hepinizin bildiği çoban Hüseyin Yılmaz'ın çobanlık hikayesinden kısaca bahsedeceğim. Çoban Hüseyin okula gidemiyor, bir gezi sırasında öğretmenlerle karşılaşıyor. Öğretmenler hal ve davranışlarından farklı olduğunu anlıyorlar Hüseyin'in. Okula gitmesini sağlıyorlar. Okula başlayarak, ilk adımla Dünya bir bilim yıldızı kazanıyor.

Okuldaki bir yarışmada birinci geliyor. Bir kitap hediye ediyorlar. Kitabı sabaha kadar okuyor. Öğretmene koşarak kitapta yanlış bilgi var diyor. Öğretmen İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bir profesöre ulaşıyor. Yanlışı bizde bulduk ama biz ekip çalışmasıyla bulmuştuk. Bu çocuk kendi bulduğu için hemen bunu bize gönderin diyor profesör. Profesör de durumu Amerika'daki bir üniversiteye aktarıyor. Onlar da hemen bize gönderin diyorlar. Ve Amerika'ya gidiyor Hüseyin. Neden Türkiye'de kalmadı sorusu aklıma geliyor? Özgürce çalışabileceği ortam olmadığından olabilir mi?

Çoban olarak kalsaydı sönüp, sıradan bir insan olacaktı. Ama okul, dünyada bilim adamı olmasını sağladı. Acaba millet olarak ne kadar Hüseyin'leri heba ettiğimizi biliyor muyuz? Öğretmenler tarafından Anadolu'nun bütün bireyleri eğitilmeli ve taranmalıdır. Onlardan yeteneklerine göre eğitim almaları, yurdumuzda sağlanmalıdır. Yurdumuzdan sayısız bilim yıldızının parlamasını istiyoruz. Bütün öğrenciler eşit koşullarda, yurdumuzda eğitim alma imkanına kavuşup, kitap okuma, laboratuvar çalışmalarına katılabilmelidir.

Bilime toplum olarak inanmamız ve o yolda çok çalışmamız gerekiyor. Sorumluluktan kaçmadan, yılmadan, usanmadan çok çalışmalıyız. Böyle bir çalışma içinde, hızla giden teknoloji yarışına yer almamız mümkün olur.

Teknoloji üretime, patent altına almamız çok uzuyor. Çin, bunu bir günde çözüyor. Çok kısıtlı imkanlarla bireysel emekle yapılan buluşlar ortada dururken, teknoloji hırsızları çalıyorlar veya bazı ahmaklarca yurt dışına satılıyor. Makine kimya endüstrisi müdürü Amerika'ya satarken yakalanmadı mı? Alan memnun, satan memnun olsaydı avucumuzu yalardık. Alıcının ihbarı ile müdür bozuntusu yakalandı.

Çok çalışarak zaman kaybetmeden dünyadaki gelişmelerin dışında kalmadan, üreterek tez patent sağlanarak çalışma ve yarış içinde olmamız gerekir. Geç kalmak, daima zararımıza olduğunu bilelim.

Bakar, anlamaz, duymaz ahmak durumunda olmayalım. Uyutma tuzaklarını bozalım artık, aktif olmamız gerekiyor. Hareket olmadan düşünme olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.