Songül KARAMAN
Mevlevi Terimleri (2)
Mevlevilik, tasavvuf çizgisinde kendine özgü adap ve Erkan kuralları ile gelişmiş manevi bir yol ve yaşam biçimidir. Adap ve erkân uygulamasına dayalı ilkeleri ile nefis terbiyesini ve insanın gelişimini hedeflemektedir. Mevlevilik kültüründe edepten ileri gelen terimler kullanılmış ve kendine özgü bir yer edinmiştir.
ERKAN VE KURAL TERİMLERİ
*Binbir Gün Çile Bin bir gün müddetle usul ve adaba uygun olarak on sekiz değişik hizmet görüldüğü ve çile müddetinin bin bir gün olması ile ilgili olarakta Hz. Mevlana’nın hayatı boyunca çıkarmış olduğu halvetlerin toplamının bin bir gün etmesi veya Cenab-ı Hakk’ın bin bir ismine karşılık olarak bin bir gün zikir ve hizmet etmekle ilgilendiriliyor.
Berk-i Sebz: Berk, Farsça yaprak: Berk-i Sebz ise, yeşil yaprak anlamında sıfat tamlamasıdır. Tasavvufta özellikle Mevlevîlikte, dergaha veya tarikattaki ihvanına ziyarete giden kişi, eli boş gitmez, hiç bir şey bulamazsa bile, bir çiçek, veya yeşil bir yaprak götürürdü.
*Çelik - Çelikleme: Çelik, Türkçe bir kelime olup değnek manasınadır. Parmak kalınlığında yarım metre kadar uzunluğundadır. Mevlevî tekkelerinde, tekkenin toplantı yeri olan meydanda, kazancı postu üzerinde asılı dururdu. Tarikat edebine aykırı iş yapanlar, bu değnekle acıtmadan vurularak terbiye ve edebe getirilir, bu dövme işine “çelikleme” denirdi.
*Çile Çıkarmak : Saliklerin, nefsin tezkiyesi (arınması), kalbin saflaşması için bir hücreye girip kırk gün süreyle ibadet, zikir ve fikir ile meşgul olması.
*Çile Çekmek : Mihnet ve meşakkat çekmek demektir. Tasavvuf erbabının çile hücresine girmesi ve orada kırk gün kalması, külfetli bir iş olduğu için, o makamda kullanılırdı.
*Çile-i Merdan: Farsça, erkeklerin çilesi anlamında bir tamlama. Mevlevi tabiri. En yorucu hizmetlere, çile-i merdan denirdi.
*Hücre Gülbangı: Mevlevî tâbiri. Hücreye girerken okunan gülbangtır.
*Hücre Küşadı: Farsça, küşad açmak demektir. Mevlevî tâbiridir. Hücreyi açmak demektir. Çilesini bitirip hücresine çıkan derviş (can), üç gün hücrede halvette kalırdı. Üç gün sonra meydancı gelir, kapı ve perdesini açardı. Bu halvet müddetinin bittiğini ve o müridin dergâh içinde gezebileceğini gösterirdi.
*Hücre-i.Nişîn: Farsça, hücrede oturan demektir. Mevlevî tabiridir. Mevlevîlikte hücreye yerleşebilmek için, çile denilen 1001 günlük bir hizmet süresi gerekliydi. 1001 günlük hizmet bitince, mürid törenle hücreye çıkar (yerleşir) di. Hücre-nişîn (hücrede kalanlar) ler her sabah namazından sonra, murakabe yaparlar, ardından toplanıp beraberce zikir çekerlerdi.
*Hücreye çıkmak: 1001 mutfak hizmeti çilesi biten derviş, o gün hamam töreni ile aynı gün, mebdeme’âd sırrı olmak üzere saka (sucu) yerine oturtulurdu. Yine o gün, ikindiden sonra hücreye çıkmadan önce, meydancı vasıtasıyla, şeyhin huzuruna çıkarılır, Şeyh tarafından sikkesi tekrirlenirdi. O gün, ya Pazartesi’ye, da Cuma’ya tesadüf ettirilirdi. Yemekten sonra, meydan-ı şerif’de, resm (tören) ve tarikat geleneği üzere, ihvanın cümlesiyle müsafaha eder, ondan sonra, Meydancı’nın beraberliğinde hücresine gönderilirdi.
*İkrar Vermek : Tasavvuf yoluna girenin, Allah’a yaklaşmak niyetiyle boynunu şeyhe teslim etmesi, bir şeyhe, derviş olduğunu ve verdiği sözden dönmeyeceğini ifade etmek demektir.
*Hurde-i Tarikat:Ezilmiş parçalanmış manasına gelir. Tarikat ile alakalı ufak tefek malumatlara denir Mevlevilere ait bir terimdir.
*İkindi Meydanı: Sabah namazı kılındıktan sonra ve ikindi gğneş batana kadr istiğfar eden müslümanların Allah c.c katında sevap kazanacağına dair Hadis -i Şerif3 dayanan üsuldür.
*Ser-pâ Etmek: Mevlevi dervişi kusur işlediğninde yakasında bulunan ve serpâ ismi verilen şeritlerin sökülmesine denir.
*Vird:Evrâd kelimelerinin kullanıldığı ,duruma göre manaları bulunan okumalarcır
Hergün okunması vazife olarak kabul edilen Kur’an ,sure ve ayetlere vird veya evrâd
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.