Yeni Türkiye’nin yeni döneminde geçmiş hatalardan ders alarak yeni sözler bekliyoruz siyasetten. Yeni sözler için yeni hükümetteki yeni yüzler ümit verici bence. Seçimler bitti, saçımız önümüze döküldü, hükümet kuruldu! Yeniden başlıyoruz.

*

Hükümeti kuran AK Parti yöneticileri ve destekçileri öncelikle devlet ile hükümet arasındaki farkı anlamalı, yeni sözler için eski yanlışları bırakmalı ve milletin vekili olarak devleti yönetme yetkisini bir süreliğine almış olan bir siyasal parti olduğunu unutmamalı. Yani siz devlet değilsiniz, siz hükümet kurma yetkisini diğer bir çok siyasal partinin desteği ile kazanan bir siyasal partisiniz. Göreviniz, devletin görevlerini yerine getiriken onu en etkili şekilde ve doğru yönetmektir.

*

Bunu başarmak için de öncelikle devletin esas görevlerine odaklanmalısınız. Nedir devletin esas görevi? Bence cevap sorunun içinde gizli! Devletin E.S.A.S. görevi:

- Eğitim

- Sağlık

- Adalet

- Savunma…

*

Eğitim: Hükümetteki her bakanlık çok önemli elbette ancak eğitim hepsinden önemli çünkü tüm işlerimiz, işçisinden patronuna, çırağından mühendisine, hemşiresinden doktoruna, mübaşirinden hakimine, öğrencisinden profesörüne, müezzinden müftüsüne, askerinden paşasına, bekçisinden komiserine, memurundan bürokratına diplomatına, bakanına cumhurbaşkanına, aile yapısından toplumlar barışa, ekonomideki istikrara, tarım ve sanayideki üretime, teknolojideki gelişmeye vs vs vs kadar her seviyedeki başarı doğrudan doğruya eğitimin kalitesine bağlıdır.

*

Eğitimin kalitesi de çocuklarımızın zihinlerini, düşünce yapısını kodlayan sözcüklerin doğru anlamlarını yorumlayacak şekilde geliştirebilmesine bağlıdır. İlk olarak ilim ile bilim arasındaki farkı anlamak, anlatmak gerekli bence. Eğitim sistemimiz aklını hafıza ile kullanmak yerine aklını zeka ile kullanabilen, aklını kullanma seviyesinde sorun yaşamayan çocuklar yetiştirmeyi hedeflemelidir. Böylece başkalarının yaptığı şeyleri taklit ve tekrar eden değil yeni şeyler bulan, keşfeden, icat eden, geliştiren bir nesil yetiştirebiliriz. Bu sayede diğer işlerimiz de kolaylaşacaktır emin olun.

*

Eğitim bugünden yarına oluveren bir şey değildir elbette. Ağaç dikip meyve vermesini beklemek gibi yıllarca emek isteyen bir süreç. Bu yüzden eğitim bakanlığı ve eğitim politikaları devletin ESAS görevleri arasında başı çekiyor. Bu hali ile en büyük bütçeyi de en büyük özeni de eğitim bakanlığı hak ediyor…

*

Sağlık: Sağlık konusuna gelince, bedensel sağlık konularında verilen hizmetlerin yanında eğitime, öğretime, gelişime uygun olan kafa sağlam kafadır ve sağlam kafa da ancak sağlam bendende bulunur bilinci içinde, sağlık bakanlığı zihinsel gelişimi teşvik eden politikalar üretmek üzere özellikle desteklenmelidir… Sağlık bakanlığı ilim ile bilim arasındaki farkı öğrenen doktorlarımızın kıymetini bilmeli ve yurt dışına kaçırmamayı ana politikası haline getirmelidir.

*

Adalet: Devletin as görevlerindendir! Adalet konusu ahlak, huzur, barış, kalkınma dahil aslında her şeyin temelidir… Ancak şu çok önemlidir; bilim insanları gerek araştırmalara, gerek yılların birikimi olan tecrübelere dayanarak “matematik bilmeyen toplumlarda adadet gelişmez” diyorlar. Bu sözü yeni dönemde dikkate alarak eğitim sistemimizde, uygun zekalı çocuklarımızın zihinlerini matematik (bilim, fen) konuları ile beslecek bir sistem kurmalı ve geliştirmeliyiz. Ayrıca adalet ile eşitlik arasındaki farkı anlatırken, milletimizi de ahlak seviyesinden erdem seviyesine yükselmesi gerektiğine ikna etmeliyiz. Herşeyin temeli olan adaletin eğitime muhtaç olduğunu görünce, eğitimde aklı geliştirmeye daha çok özen göstermemiz gerektiğini tekrar etmeye lüzum kalmaz sanıyorum.

*

Savunma: Savunma da adalet gibi devletin özel sektöre devredemeyeceği as görevlerindendir ve savunma sınır ötesinden gelecek tehlikeleri durdurmak için sınır güvenliğini sağlamaktan başlar, dışarıdaki tehlikenin içeri sızmasını önlerken, sızmış olması riskini de dikkate alarak devam eder.

*

Savunma top, tüfek, uçak, roket yapmakla sağlanacak bir hizmet değildir. Savunma, işgal denilen düşman işi kötülüğün sadece topraklarımız üzerinde değil zihinlerimiz üzerinde de yapılabileceğini dikkate almayı gerektirir. Buradan hareketle savunma bakanlığı, görev tanımını sınırlarımızı ve vatan topraklarımızı korumak yanında zihinlerimizin işgal edilmesini de önlemek üzere geliştirmelidir. Bu da ancak millet ve vatan bilincinin ilim ile değil bilim ile öğretilmesini sağlayan bir eğitim sistemi sayesinde başarılabilir. Gördüğünüz gibi savunma da eğitime muhtaçtır ve aklı geliştirmeyi engelleyen her söz savunma bakanlığının düşman tanımına alınmalıdır.

*

Devletin esas görevlerini akılsız iman veya imansız akıl beslemek yerine akıllı iman ve imanlı akıl geliştirmek için yerine getirme görevi 5 yıl daha AK partiye verilmiştir. Hayırlı olsun, başarılar dilerim. Onların başarısı bizim başarımız olacaktır. Selam ve dua ile…