Yılmaz SANDIKÇI

Yılmaz SANDIKÇI

İŞİN ASLINI ARAMALI

Tarihte İngilizlerin diplomasi konusundaki becerisinin, askeri gücünü desteklediği iyi bilinir. Bu beceri, dünya hakimiyeti için Avrupalı büyük ülkelerle girdiği yarışta İngilizlere büyük avantajlar sağlamıştır.

*

Londra'da yaşadığım dönemde özellikle Kurban Bayramlarında bunu net bir şekilde gözlemlemiştim...

*

Diplomasinin altyapısında, bilgi ve bilgiyi kullanma becerisi olduğunu dikkate alırsak bilgi edinme aşaması da çok önemlidir. Özellikle toplanan malumatı bilgiye dönüştürmek beyin gücü gerektirir.

İngilizlerin Ortaçağ karanlığından çıkarken diğer Avrupa ülkeleri ile birlikte bunu fark etmesi batı Avrupa’da bilek gücü yerine beyin gücü ile bir yarış başlatmıştır. Doğu ülkeleri bu yarışa katılmakta geç kalmış hatta bazıları çağımızda bile hala bilek gücü ile övünüyorlar!

*

Batı ülkeleri bu yarışı en çok da kaynaklarını sömürmek istedikleri ülkeler için yapmıştır. Bu yarışın sonucu olarak, yer altı ve yer üstü kaynakları olan ülkeler batılı ajanlarla dolmuş.

*

Onlardan biri de meşhur İngiliz ajanı Lawrence'dir. Akıllı, zeki ve iyi eğitimli hristiyan bir subay!..

Haçlı kalıntısı zihninde İslam düşmanı, o günün şartlarında "Türk düşmanı" olmasına rağmen, Müslüman Araplarla birlikte namaz kılıyordu, hatta kıldırıyordu...

*

Birlikte namaz kıldığı bu Arapları, hilafetin Türklerden alınması gerektiğine ikna eden İngiliz politikalarına uygun şekilde yönlendirirdi.

*

Müslüman rolü oynamakta İngiliz ajanı Lavrens çok iyiydi... Namazlarını hiç kaçırmazdı, rolüne o kadar girmişti ki, yalnızken bile namaz kılardı, çevresindekilere hadi namazı kaçırmayalım der, mescide herkesten önde giderdi.

*

Böylece güvenini kazandığı Arapları, Osmanlı askerlerini sırtından vurmak için bölgedeki Türk gücünü kırmak için kullandı.

Hem de bunu Müslüman kılığında yaptı!

Bu ihaneti yaparken, Osmanlının, Türkün kahramanlarını hain gösteren diğer ajanlar ile yardımlaştı.

Savaş öncesi cepheyi hazırlamak kolay iş değil, akıl, zeka ve bilgi ile organize edilmesi gerekiyordu. Savaş sonrası da bunu devam ettirdiler.

*

Bizimkiler görüntüye söylentiye kanarak, zan ile hareket ederken, Müslüman kılığında çalışan ajan Lawrence, İngiliz’in (veya ABD'nin, İsrail’in, Fransız’ın, vs.) birçok diğer ajanı gibi, sarık sakal takke türban fes cübbe içinde Kuran okurken camiden veya hacdan görüntüler ile Müslüman görünenler gibi, Müslüman kılığında İslam düşmanlığı etmede çok başarılı oldu.

*

Osmanlıcılık maskesi ile Türk düşmanlığı etmekte de çok başarılı oldu böyle ajanlar.

*

Öyle ki, Müslümanlar bunlara hain diyenlere düşman oluyordu..

Çoğu Müslüman bu hain ajanları kahraman zannediyordu....

Çünkü bu ajanlar, ajanlıkta gerçekten çok iyiydi, öyle ki, duyuma kanmak yerine işin aslını arayıp, malumattan bilgi üretecek seviyede eğitimli ve zeki..

*

Bunlar doğru bilgiler ile bile Türkleri, Müslümanları yanlış yollara saptırabiliyorlardı!

*

İş öyle bir yere geldi ki, "İngiliz prensi Charles (şimdi kral) aslında gizli Müslümandır..." gibi yalanlara bile kananlar oldu...

Bir düşünün, bu yalana kananlar daha nelere kanmazlar?

Bunlar Müslüman kılığında İngiliz’e ve işbirlikçisi ülkelere hizmet(!) ederler... Ama sorsan, İslam'a hizmet ettiklerini iddia ederler!

*

Peki, Müslüman olanlar zan ile hareket eder mi? Kanar mı, kandırılır mı?

*

Peki, Müslüman olanlar aldığı haberin doğruluğundan emin olmadan başkalarına aktarır mı?

*

Selam olsun görüntüye, söylentiye kanmak yerine işin aslını arayan herkese.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.