Yılmaz SANDIKÇI

Yılmaz SANDIKÇI

SURİYE ÖZGÜR

Bilgisayar Mühendisi oğlum Bilgehan’ın bazen zihnimi zorlayan uzay, bilim, fizik, matematik konularındaki yorumlarının yanında tarih, sosyal ve siyaset konulardaki yorumları da dikkatimi çekiyor. Cumartesi gecesi “baba bu gece Şam alınabilir ve sabaha özgür bir Suriye ile uyanabiliriz” demişti. Bu kadar çabuk beklemiyordum açıkçası ama gerçekten de dediği gibi Pazar gününe özgür Suriye ile uyandık. Hayrlı olsun… 61 yıl sonra da olsa, bir diktatörlük sona erdi. Yeni dünya düzeninde yeniden yeni bir düzen sayfası açıldı.
*
Suriye’nin özgürleştiği 8 aralık Pazar günü Zafer Partisi'nin 2. Olağan Büyük Kongresi vardı. Her iki olayın da haberlerini izledim; Suriye'de diktatör devrinin kapandığı gün, Zafer Partisi'nde yeni bir dönem açılıyor diye düşündüm.
*
Suriyeli muhaliflerin Şam’da kontrolü ele geçirmesinin ardından Esad döneminin Suriye Başbakanı devir teslim için hazır olduğunu, kurumlara zarar verilmemesi gerektiğini ifade eden bir konuşma yaptı. Suriye Geçici Hükûmeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa’nın “halkın iradesi üzerinde bir irade yoktur” sözleri dikkatimi çekti. Atatürk’ün bu sözünü şirk diye saptıran, sapkın bazı dinci gruplara rağmen, ipi dışarıda olan hainlerin 15 Temmuz ihanetinden sonra da sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan da duymuştuk aynı sözü.
*
Suriye Geçici Hükûmeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa Türkiye’ye yardımları için teşekkür edip büyük bir aşamayı geçtiklerini söylerken, koltuk sevdası ile kendi kendimizle uğraşma yanlışına düşmemeliyiz, geçeceğimiz daha büyük aşamalar var dedi. Bu sözler önemli çünkü farklı etnik ve siyasi grupların muhalifi oldukları bir diktatöre kaşı birlik olmaları kolaydır da diktatör yıkılınca bunları bir arada tutan sebep ne olacaktır?
*
Abdurrahman Mustafa Suriye Türkmen partilerini ve gruplarını temsil eden çatı oluşumu Suriye Türkmen Meclisinin eski başkanı olarak demokrasi ve halkın ortak iradesi ile bir işbirliği sürdürme iradesini ortaya koyan sözler de söyledi. Bunlar umut verici olduğu kadar o coğrafya ve kültür atmosferinde zor görünüyor bana. Suriye’de açılan yeni sayfayı kirletme ihtimali olan gibi ipi dışarıda terör örgütlerinin halkın irade birliğine karşı silahla veya din-vicdan sömürüsü ile sabotajlar yapmasını önleyecek bir yapı kurulması da hayati öneme sahip yeni Suriye için.
*
Suriye’de kapanan dönem şunu gösteriyor; bir zümrenin soya, dine veya mezhebe dayanarak devlet yönetmesi ancak başka devletlerin desteği ile bu kadar yaşayabildi. Başka devletlerin desteği ile devlet olunmaz, onurlu hiç olunmaz. İran ve Rusya desteği olmasaydı Suriye’deki zulüm bu kadar süremezdi...
*
Haberleri izlerken daha önce Suriye hakkında yazdıklarımı hatırladım, örneğin; … Şimdilerde muhacir denilince Suriyeliler hatırlanıyor... Peygamber (sav) efendimiz zamanında Mekke’den Medine'ye göç eden ve Medine’de yeterli güce ulaşınca 8 yıl sonra gidip vatanı Mekke’yi kurtarmış, geri almış onurlu kişilerdir muhacirler. Ancak Suriyeliler bu imaja büyük zarar verdiler. Suriyelerin de hepsi bir değil tabi, haksızlık etmemek için onları ikiye ayırıyorum;
1- Vatanını korumak için Suriye’de kalanlar.
2- Vatanını korumak yerine Suriye’den kaçanlar…
Kaçanları da ikiye ayırmak gerekir adil olmak için;
i- Kadınlarını, çocuklarını güvenli bir ülkeye yerleştirip, geri dönerek Suriye’de kalanlara katılanlar,
ii- Kadınlarını, çocuklarını güvenli bir ülkeye yerleştirmesine rağmen vatanını unutup, kadınları arasına karışarak (askerlikten düşenler hariç) sefa sürenler.
*
Birinci sınıftaki Suriyeliler onurlu bir şekilde, hedeflerine ulaştılar. Diktatörü devirdiler, zulme son verecek yeni bir sayfa açtılar. Şimdi Suriyelilerin onurlu bir şekilde ülkelerine dönüp, vatanlarını yeniden imar etmeye başlama zamanıdır ve hepsi de son 14 yılda yaşananlardan ders alarak dış güçlerin oyunlarına karşı aklını başına almalıdır.
*
Suriyeliler vatanına dönsün diyenlere karşı “hayır biz göndermeyeceğiz” diyenlere de var! Onlara sormak istiyorum, peygamberimiz bile muhacirleri 8 yılda geri göndermişken, peygamberimizden daha mı iyi biliyor, biz göndermeyeceğiz diyenler? Bu sözleri ile aslında kime hizmet ediyorlar?
*
Kelimeler küçüktür ama büyük anlamlar taşır; dinlediği, duyduğu, anladığı, konuştuğu kelimeler üzerinde yeterince düşünmeyenler, düşman yalanlarına kanabilir ve kandırılmış olanlar Müslüman kılığında İslam düşmanlarına hizmet(!) edebilir. Hatta bu yaptığını dinin gereği zannedebilir veya öyle gösterebilir. Allah Kuran’da zannın çoğu günahtır diye uyarır ve zan ile hareket etmeyin diye emreder. Bu durumda işin aslını aramak farz, aldanmak, kandırılmak günahtır! Allah’ın uyarısını dikkate almayanlar affa ne kadar layıktır?
*
Bölgemizde yeni açılan sayfada zan ile, algı ile değil akıl ile, stratejik akıl ile, ırkçılık ile milliyetçilik arasındaki farkı anlayacak seviyede düşünebilen akıl ile hareket etmek gerekir… Suriye’de açılan yeni sayfayı karalamak isteyenlerin Türkiye’yi de zehirleme emeli açıktır, bu zehrin panzehiri de milletin iradesini ifade eden milliyetçi politikalardır… Bu durumda, ayaklar altına alınması gereken milliyetçilik değil, ırkçılıktır. Ve ırkçıların bu dünyada para, mevki, makam veya öte dünyada cennet, huri vaatleri ile milletine vatanına ihanet edecek kadar aldanmaya kandırılmaya müsait cibilliyetsiz kafalardır.
*
Dikkat! Suriye'yi kurtaran Suriye'nin milliyetçileridir. Bunlar arasına ırkçıların veya cibilliyetsizlerin karışması engellenmelidir. Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.