Mustafa ÖZLÜK

Mustafa ÖZLÜK

Bayramı Yaşamalı

Gönlümüzdeki bayram, neşesiz, sevgisiz, dayanışmasız, yardımlaşmasız bayramlar sona ermelidir. İç huzurumuzu artırarak her yeni günü bayram gibi yaşamalıyız. Huzurlu, mutlu, sağlık içinde kalarak sevgide birleşip yaşamalıyız bayramları.

Bayram günlerini sınırlamak, sevgiyi sınırlamaktır. Bayram, birkaç günlük tatil olarak görülmemelidir. Bir heves değil, sevgiyi ve iyiliği yaşayanlara ömür boyu bayramlar! Bayramı doğru anlayıp iyiliğe koşulmalı, çevremize ve insanlığa faydalı olmaya çalışmalıyız.

Gönüllerdeki bayram, bayramlara ulanmalıdır. Gönüller sevgiyle ve iyilikle dolmalıdır. Her bayramın özel anlamı ve önemi vardır. Dini ve milli bayramlar, gönüllere coşkudur. Birliğin, dirliğin önemi yaşanır bayramlarda. Sevgiyi taşıyan ruhlar yenilenir bayramlarda.

"Deliye her gün bayramdır." Biz akıllılara da her gün bayram olmasını istiyoruz. Bayram, sevgi demektir.

Her bayram önemlidir. Bir sohbet sırasında, "Davulcular," dedim. Hemen bir arkadaş, "Kültürümüzün yaşatılması gerekir," dedi. Kültür denince söz biter mecliste.

Bayramlar, toplum için hem manevi hem de sosyal açıdan çok önemlidir. Yeni nesiller, bizim yaptıklarımızı öğrenecekleri günlerdir bayramlar. Onlar da yeni nesillere öğretecekler, görüp öğrendiklerini. Sosyalleşmede, toplumun geleneklerinin çok büyük önemi vardır.

Büyüklerin duasını almak, ellerini öpmek, onlardan eski bayram anılarını dinlemek çok önemlidir. Onların dünü değerlendirmeleri, kültürün önemidir. Biz de aldıklarımızı yeni nesillere aktaracağız. Böylece toplumsal değerler nesilden nesile geçerek yaşaması sağlanacaktır.

Bayramın her gönülde yaşanması gerekir. Bunun için manevi değerler, dürüstlüğü ortaya çıkarır. Yaşamanın anlamı olur. Hileli ve adaletsiz yaşayanlar, manevi haz duymazlar. Suya bir şey katılırsa tadının aynı kalması olası değildir. Ruhu kirlenenler manevi haz yaşayamazlar. Yaptıkları gösterişte kalır. Riya, bütün iyilikleri alır götürür.

Bayramlar her ne kadar İslam alemini kapsasa da biz sınırlarımızın içinde kalalım. Bütün insanların birbirleriyle bayramlaşması olmaz. Hedefleri aynı sevgi olabilir. Toplum olarak aynı hedefteyiz.

Partili, partilisiyle bayramlaştı. Bu, manevi bayramın ruhuna uyar mı? Zengin, zenginle bayramlaşması olur mu? Elbette toplumlarda farklılıklar olacaktır. Farklılığın olması doğaldır. Bunu bayramlarda aşarak, herkesi insan görebilmek gerekir. Birilerine sevgiyle, birilerine kinle bakmakla bayramın değerini yaşayamayız.

Gönülden, insan olan herkese sevgi ve saygıyla bakabilmeliyiz. Bunu yapamazsak bayramın manevi değerlerine ulaşamayız.

Bayramlar, ruhen ve bedenen arınmadır. Herkesi aynı insan olarak görmek gerekir. Küsler barışarak barışta birleştirmektir. Kötü düşüncelerden arınarak sevgide birleşmektir. Çevremize sevgiyi yaymaya çalışmaktır.

Bayram, sevincini ve mutluluğunu nesilden nesile taşımakla olur.

Bayramlar, bir günlük, bir anlık değil, yıllara yayılırsa anlamı olur. Bayramlar, birliğin temel harcı olur. Sevinçte birleşerek ömür boyu kalmasını, yaşanmasını sağlayabilmektir.

Kimse "Bana ne," dememelidir. İnsan olmanın da sorumluluğudur. Kötülükle bir yere varılmaz. İyiliği ve doğruluğu yayma görevidir dürüst insanlara. Topluma, vatana ve millete çıkarsız koşmak gerekir.

Bayramı herkesin bayram olarak yaşayabilmesi haktır. Bu hakka ulaşmak, adaletle sağlanır. Herkesin emeğinin değerini bulması ile sağlanır toplumda. Adil ve hakça paylaşım mutlaka sağlanmalıdır.

Sevgi ve iyilik duygusunu kaybedenler için bayramın anlamı olmaz. Sevgiyi, birliği, dirliği ve yardımlaşmayı yaygınlaştıranlara her gün bayramdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.